13 Nisan 2008 Pazar

Kaz Dağları'nı danıştay korudu!

1 Nisan'ın haberi ama hala haberi olmayan varsa diye ekliyorum:

Danıştay 8'inci Dairesi, Kaz dağlarında altın arayan Koza Altın Madencilik şirketinin maden işletme ruhsatının iptal istemini reddeden Bursa 3'uncu İdare Mahkemesi'nin kararını bozdu.

Balıkesir, Havran ilçesi Küçükdere köyü sınırları dahilinde altın arayan şirketin maden arama ruhsatları ile maden işletme ruhsatının iptali istemiyle dava açıldı.

Bursa 3'üncü İdare Mahkemesi, 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 5'inci maddesi uyarınca 29 Kasım 2005 tarihli onayla söz konusu şirkete devredilen dava konusu maden (altın gümüş) işletme ruhsatında mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetti.

İdare Mahkemesi'nin bu kararı, "siyanür liçi yöntemiyle altın madeni işletmeciliğinin Anayasal hak ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına aykırı olduğu, çevreye yaşama ve doğaya zararları verdiği öne sürülerek" temyizen incelenerek bozulması istendi.

Temyiz istemini görüşen Danıştay 8'inci Dairesi, eksik inceleme nedeniyle Bursa 3'üncü İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine oybirliğiyle karar verdi.

Yerel mahkeme, ilk kararında direnirse dosya Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na gelecek.

Şu çevrecileri çok merak ediyorum neredeler acaba? Danıştay da olmasa kaşla göz arasında güzelim ekoloji mahvolacak.

9 Nisan 2008 Çarşamba

Anadolu takımı taraftarlığı ve şampiyonlar ligi


-Sizin şampiyonluğunuz şikeli bilader... Üçüncü yıldızınız hileli... Bizim milyonlarca taraftarımız var... Şampiyonlar ligine kalamadık, gene mi UEFA? Bilader biz 6 sene şampiyon olmamıza rağmen takımımızı terk etmedik. Yakışır Drogba...

-En üst ligde en çok biz kaldık. Ah be Şenol atacaktın o golü, şimdi sürünür müydük 2. liglerde? Biz bize yeteriz,biz olmanın ayrıcalığını milyonlar yaşamasın. İntertoto görür müyüz ömrümüzde? 20 sene profesyonel lig göremedik, gene de takımımızı terk etmedik. Yakışır İsmet Arzuman...


Sizin hazırlık maçınız yayınlanırken aynı saatlerde 2. ligde gariban bir Anadolu takımı UEFA mücadelesi veriyordu hatırlar mısınız? Hani hiçbir kanalın göstermek istemediği...

Belki fi tarihinde biz de ultra süper mega lige yeniden döneriz de bu sefer esirgenmiş Türkiye Kupamızı o zamanın Fedarasyon başkanı "İsmet Arzuman'dan" alırız.

Lig bitimine doğru hanginizin daha sütten çıkmış ak kaşık olduğu tartışmaları başlar. Avrupa maçlarınız oldu mu da hanginizin daha köklü olduğu tartışmaları başlar. Açıkçası dünyalı gözüyle bakılmayan ötekilerin de işine gelir bu durum. Haksızlık yapıldığını söyleyip de seslerini duyuramayanlar için haksızlık yapanların itiraflarını dinlemek "ötekiler" kavramını daha da ilgnçleştirir,ilginçleştirdiği kadar da kutsallaştırır.

Milyonlar az önce "tarihi" ve "milli" başarınıza kenetlenmişken biz birkaç Anadolu taraftarı ise hazırlık maçını veren kanal misal şendik,keyifliydik, takımlarımız acaba bir üst lige çıkar mı ya da mali krizi aşar mı tartışmasını yapıyorduk.Fakirhanemiz her zamanki mütevazılığıyla üç beş müdavimiyle milyonlara inat öteki olmanın belki de en şerefli günlerinden birisini yaşadı.

Fener'e hiç mi sözün yok?

-Tebrikler. Belki renk benzerliği belki kapitalist duruşuyla Glasgow Rangers'a benzettiğim Chelsea'ye güzel bir futbol dersi vermişler. Ancak kendi taraftarlarının bile açık açık siz daha şikecisiniz,siz daha şöylesiniz böylesiniz diye her sezon tartıştığı İstanbul takımlarının Anadolu takımlarını eze eze genelde ilk üçe,dörde girdiği düşünülürse bizim için bu maç Fener'in hazırlık maçını yayınlayan kanalın 2. lig takımının UEFA'daki mücadelesine verdiği önemden ibarettir.

7 Nisan 2008 Pazartesi

Kayseri,Göztepe nasıl yani?

Futbol endüstriyelleşti, tribünler de artık bu duruma ayak uyduruyor. Hiçbir zaman anlayamadım emek harcanıp kurulan bir tribünün neden kendine has bir duruşunun olmadığını. Yalı 38 Kayseri tribünlerinin iki takım tek yürekçilerinin kurduğu bir grupmuş. Kurucusu Kayseri'de yaşayan bir Göztepeli olduğu için isim olarak yalı38 seçilmiş. Bizim Çanakkalelilerle görüşüp kurduğum tribün grubunun adını 1738 gençlik olarak mı değiştirsem acaba(!)

Tek bir kişi için bu ismi kullananları kınıyorum. Kurucunun egoistliği kısmen anlaşılabilir ancak diğerleri neden başkasının ismini kullanmayı kabul etti anlamak mümkün değil. Bu durumdan Göztepeliler rahatsızmış, keza bizler de. Misal Göztepeyle uzun süreli bir dostluk olurdu,onlara jest maksatlı belki böyle bir duruş sergilenebilirdi ancak bu duruşa neden olabilecek herhangi bir ilişkisi olmadı Kayseri ve Göztepe tribünlerinin. Hayırlı olsun demekle beraber temennim isim değişikliğine gitmeleri yönünde.

3 Nisan 2008 Perşembe

Boynuz kulağı geçerse



Fatboy Slim



Chemical Brothers

Chemical Brothers'ın klibi Fatboy'dan esinlenmiş. Taklitçiliği genelde beğenmem ama sanki bu sefer boynuz kulağı aşmış gibi...