28 Mayıs 2008 Çarşamba

The Best of Morrissey


  1. "The More You Ignore Me, the Closer I Get" – 3:43
  2. "Suedehead" – 3:54
  3. "Everyday Is Like Sunday" – 3:32
  4. "Glamorous Glue" – 4:08
  5. "Do Your Best and Don't Worry" – 4:07
  6. "November Spawned a Monster" – 5:23
  7. "The Last of the Famous International Playboys" – 3:39
  8. "Sing Your Life" – 3:26
  9. "Hairdresser on Fire" – 3:50
  10. "Interesting Drug" – 3:27
  11. "We Hate It When Our Friends Become Successful" – 2:30
  12. "Certain People I Know" – 3:11
  13. "Now My Heart Is Full" – 4:08
  14. "I Know It's Gonna Happen Someday" – 4:22
  15. "Sunny" – 2:41
  16. "Alma Matters" – 4:48
  17. "Hold on to Your Friends" – 4:04
  18. "Sister I'm a Poet" – 2:25
  19. "Disappointed" – 3:05
  20. "Tomorrow" (radio remix) – 3:54
  21. "Lost" – 3:54

26 Mayıs 2008 Pazartesi

Beceriksizlik

Sezon sona erer ermez önceliği iç transfere veren Kayseri Erciyesspor’da dış transfer çalışmalarına bir hafta önce başlanmasına rağmen, halen bir futbolcuyla bile anlaşma sağlanamadı. Bu arada Teknik Direktör Mehmet Bulut, futbolcu takibi için Konya’ya gitti.

Önceliği iç transfere veren Kayseri Erciyesspor, sözleşmesi sona eren 5 futbolcusuna imza attırdı. Kadrodan göndermek istemediği takım Kaptanı Adem Dursun ile orta saha oyuncusu Ali Aliyev’den 2 haftadır haber bekleyen Kayseri Erciyesspor, dış transferde belirlediği isimlerle görüşmeler yapmasına rağmen parasal nedenlerden dolayı imza atamıyor.Geçen sezon Karşıyaka’da oynayan ancak sözleşmesi sona eren golcü oyuncu Şehmuz’u parada ikna edemeyen Erciyesspor yönetimi, Fenerbahçe’den kiralık istediği orta saha oyuncusu Olcan Adın konusunda da ciddi bir gelişme sağlayamadı. Bu arada yönetime transfer listesini veren Teknik Direktör Mehmet Bulut, Genel Menajer Erdem Kemaloğlu ile birlikte 2. Lig B Kategorisi Play Off maçlarında bazı oyuncuları takip edebilmek için Konya’ya gitti. Hafta sonunu Konya’da geçirecek olan Bulut’un pazartesi günü şehre gelip, alınmasını istediği 1 veya 2 futbolcunun ismini transfer komitesine vermesi bekleniyor.

Türkiye Kupası finalistinin, ligde herkese kök söktürenin, UEFA'da destan ayzan takımın hali... Yöneticiler yoğun işlerinden dolayı istifa ederken 76 yıllık bir mazi sahipsiz bırakılıyor. Utanç duyuyorum.

tuningkayseri.com

1 milyon nüfusuna rağmen hala sosyalleşmemekte ısrar eden bir şehir, polislerin cam filmine bile ceza kestiği bir şehir... Gözağrımız kayserituning.net in el değiştirilişini kabullenmeyip tuning konusunda birşeyler yapmaya çalışan bir grubun mücadelesi. Umarım otomobil konusunda ve organizasyonlar konusunda kayserituning gibi söz sahibi bir site olabilirler.

Orhan Pamuk gibi olmamak.

"Bu ödülü birisine ithaf etmek istiyorum... Yalnız ve güzel ülkem Türkiye’ye.."

Bir tat bir doku gibi oldu... İyi de oldu.

Haber kültürü

"First Lady Hayrünisa Gül haşema seçimleriyle yeni moda yarattı..."

Durmak yok uyumaya, uyutmaya devam. Çok merak ediyorum işsizliğin %11 olarak açıklandığı bir ülkede haşemadan daha önemli bir haber yok mudur(!)

19 Mayıs 2008 Pazartesi

19 Mayıs 1919

O kim ki...Osmanlı'nın atadığı sıradan bir liderdi diyenlere tokat bir yanıttır bugün. Güneş gördüğünde yokolan vampirlerden hiçbir farkınız yok sizin. Bugün ve bugün gibi nice günlerde kaçacak delik aramaktan ötesini yapamazdınız eskiden. Şimdi ise tepemizde Atatürk'le ilgili ne var ne yoksa yok etmekle meşgulsünüz. Eh güneş görüp de yok olmak istemezsiniz tabi. Adı üstünde Orta Çağ karanlığını benimsemişsiniz,anlayışlı olmak lazım!

Ataları 3 kıtada hüküm süren, yok olma tehlikesindeyken tek dişi kalmış medeniyet denen canavara ders veren, Dünya'nın en "medeni" sistemi olan cumhuriyeti kuran atalarımıza ne kadar layığız bilmiyorum. Ancak dini ve milli duyguları sömüren vampirlere karşı Atatürk'ün gençliği daima varolacaktır. Herkesin 19 Mayıs'ı kutlu olsun!

Ankara

Çok beğendim bu yazıyı okuduğumda. Ankara'yı daha güzel anlatacak yazı azdır kanaatindeyim:

Masa basinda kurulmustur Ankara. Masabasi adamlari yaratmis, sevmistir.

Masabasi islerinin kenti olmustur.

Sokaklari cetvelle çizilmis, isimleri bir alfabetik indeksten sirayla seçilmistir.

Bestekar, Bilir, Büklüm, Bülten ... diye yan yana giderler.

Tarihi, üzerine sonradan dikilmis elbisesidir, yasanmisligi degil.

Akildir, mantiktir. Ruh ona sonradan biçilmistir, gerekliligi bilindigi için.

Arkasinda hayat degil bilgi vardir. Bu yüzden toplamadir ruhu.

Kültürleri toplamis, kendince birlestirerek kendinin yapmistir bu kent.

Tren Gari binasinin karsisindaki Hitit aslanina ters binen Nasreddin Hoca 'dir Ankara.

Sterildir Ankara, heterojendir. Fakiriyle zengininin hayatlari pek karismaz birbirine.

Sihhiye köprüsü görünmez bir duvardir kuzey ve güney arasinda; iki Ankara 'yi böler. Sinirlar nettir Ankara'da. Çünkü devlettir Ankara. Devlet sinirlari sever.

Makamdir, protokoldür Ankara.

Merkezdir. Ankara'nin disindaki için merkezin önemini tasir.

Vazgeçilmezdir, yapiyi bir arada tutandir.

Içeriden ise, yönetimin hayatin kendisinden uzakligidir.

Merkezin boslugu vardir içerideki için.

Ne topraktir ne beton Ankara; ne de ikisi arasinda bir sey. Ikisine de uzaktir, kendine özgüdür.

Denizsizdir Ankara. Otobüslerde, dolmuslarda, pastanelerde, parklarda... insanlarin yüzlerine bakilarak kurulur hayaller.

Çünkü bir deniz yoktur, insanlara sirtinizi dönüp seyredebileceginiz.

Yalniz kalamazsiniz, denize kaçamazsiniz. Insanlarin dönüp gelecekleri yer yine birbirlerinin yüzüdür. Bu yüzden insan, iliskileriyle var olur Ankara'da. Mekanlarindan öte insanlarinin yüzleridir bu kente bagimliligimizin temeli.

"Ankara" (Ancyra), "çapa"dan (anchor) gelir. Denizi kaçali çok zamanlar olmustur ama hala çapadir. Sabitler. Hareket ettirmez, ancak devindirir.

Yazlar sicak ve kurak, kislar karli buzludur. Ankara bunlari tasir, yakistirir kendine. Ancak baharlarda telasli ve huzursuzdur; sabirsizdir.

Insana en çok baharlarinda yakindir bu yüzden. Degisimi yakistiramaz gibidir duraganligina. Kisa kislar ve yazlar iç içedir baharlarinda.

Geceleyin Kösk 'ün önünden asagiya kayarken, bir tür deniz oldugunu hayal ettigim bu isikli çukur dibine dogru çeker; uçmak ile batmanin bileskesi bir hisle dalarim karanlik sularina; hafiflerim.

Hep geride kalandir, dönülesidir. Evimdir Ankara. Huzurum, huzursuzlugum, kürkçü dükkanim ...

Bir türlü gelemeyen bahari beklerken, masamin basindan böyle göründü

Ankara.

18 Mayıs 2008 Pazar

Efes Pilsen ve diğerleri

O varken başkasına bira demeye dilim elvermiyor. Kara gün dostuna selamlar olsun.

Can alıcı şarkılar | 2

Erol Evgin-ben imkansız aşklar için yaratılmışım:

bir yumak sarar gibi geçtim acılardan
bir kilit yüreğimde, bir demir kapı
kuş uçmaz kervan geçmez bir yerlerdeyim
belki de aşk dediğin erişilmez olmalı...

ben imkansız aşklar için yaratılmışım
ne kavuşmayı bilirim ne unutmayı....
kayboldum kuytusunda yalnızlıkların
yaşadım en karasını sevdaların

sensizlik bir ok gibi canıma saplanlamalı
coşmalı yanardağlar, kasırgalar kopmalı
aşkın bir zehir gibi kanımda dolaşmalı
elbette aşk dediğin böyle olmalı

ben imkansız aşklar için yaratılmışım
ne kavuşmayı bilirim, ne unutmayı...
kayboldum kuytusunda yalnızlıkların
yaşadım en karasını sevdaların

16 Mayıs 2008 Cuma

Özlü sözler | 1

"Her canlı yaşamı tadacaktır."

Bir arkadaş facebookta iletisine yazmış, ben de kendisinin müsadesiyle kullanmaya karar verdim. Dini korku üstüne kurgulayan dogmalarla insanları sıkan zihniyete karşı sevgiyi ve özgürlüğü vurgulaması bakımından da dikkat çekici. Belki de mesele bardağın dolu-boş kısmında nereyi görmek istediğimizden ibaret...

3 Mayıs 2008 Cumartesi

Kimsesizlik


Geçen sene 25000lere oynayan Erciyesspor'un halidir bu.(Erciyesspor:4-Kartalspor:0) İki takım tek yürek bu uğurda ölmek gerek diyenlerin Erciyesspor'a olan aşkıdır,amatörde bile terketmeyenlerin(!) karesidir bu.

Sol yumruk daima göklerde ve tek başına yılmadan usanmadan böylesine bir atmosferde takıma tezahürat yapmak. Sanırım takımımın gücüne değil kimsesizliğine aşığım. 1. ligde playofflara kalma mücadelesinde 1 ytl maç biletiyle hem de pazar günü açık tribünü bile dolduramayan gelenlerin ise tiyatro gibi maç izlediği tribünlerimize(!) hoşgeldiniz sefalar getirdiniz.

İnternette okuyorum ki Erciyesspor Kayseri halkınca ağır eleştirilere maruz kalıyor ama unutuluyor ki takımın bu halinin yegane sorumlusu takıma sırt çeviren Kayseri halkıdır. Bu durum ise neden Kayseri halkından nefret ediyorsunun sorusunun cevabıdır.

İki takım tek yürekmiş. Böylesine kaypakça bir slogana yıllarca inanmış olmanın utancını yaşıyorum tribünlerin şu halini gördükçe. İki takım tek yüreğin devamı varmış meğer. İki takım tek yürek, bu uğurda Erciyesspor'u hiçe saymak gerek. (küfrü bu kadar nazik bir cümleye çevirmeme vesile olan nimetimiz Türkçe'ye bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.)

Mim

Ortega mimlemiş ama uzun süredir internete giremediğim için çok geç farkettim. Kendisinden özür dileyerek kitap konusunda iki kelamda bulunayım.

En çabuk biten : Yüzüklerin efendisi, ah şu çılgın Türkler ilk başta aklıma gelenler ama genelde tüm kitapları çabucak bitiririm.
Hayal kırıklığı : Cüneyt Arcayürek-Bir özgürlük adamı Bülent Ecevit
En akıcı siyasi kitap Mümin Sekman- Türk usülü başarı, Çetin Altan'ın Osmanlı üstüne kitapları.(hoş tarih oldu bu ama sonuçta Osmanlı siyasetini ve sosyokültürel yapısını iceliyor çaktırmayın.)
Sonunu doğru tahmin ettiğim kitap: Tahmin etmeksizin okurum. Yoksa hayalkırıklığı yaşıyorum.
Aynı şeyleri bin defa söyleyen: Hulki Cevizoğlu, İlhan Selçuk
Başlayıp bitiremediğim: Cüneyt Arcayürek'in Ecevit kitabını ve H.Cevizoğlu'nun ey Türk istikbalinin evladı-2- kitabını bitiremedim.
Beklemede: Dostoyevski'nin klasikleri özellikle de suç ve ceza, Tolstoy'un klasikleri , Mesnevi ve Hacı Bektaş-i Veli'nin öğretileri
Son okuduğum: Karhane'de romantizm(aylardır kitap okumuyormuşum yuh bana!)
Okuduğum: Abdülhamit'in Kurtlarla Dansı-Mustafa Armağan
Okuyacağım: Rıza Yürükoğlu-Sosyalizm nedir

mim olayını film ve müzik konularında da görmek isteriz efendim. Akıl edene ise gani gani teşekkürler.

Asfalt sen ne büyük nimetsin!

Rahmetli dedem 1988den vefat ettiği 2003'e kadar bu yolu asfaltmak için uğraştı. İnanmıyordu bu yolun asfaltlanacağını görebileceğine. Göreceksin diyordum. Görmeye ömrü yetmedi. Umarım yalanımı affeder.

2008

İncelikler yüzünden | 3

-Cumartesi... Haftanın en güzel günü. Dünyanın en güzel sesiyle uzaklardan da olsa uyandırılış. Dışarıda çiseleyen yağmurun sesini dinleyerek battaniye sıkı sıkı sarılarak yatmakla kalkmak arasında geçen ince çizginin ardından Pinhani'nin tembel ezgileri eşliğinde çayın kaynamasını beklemek,çıtır ve sıcacık ekmekle yapılan sıkı bir kahvaltının ardından okunan gazetenin hazzını haftanın hiçbir gününe değişmiyorum.

-Fırtınalı havalarda mangal yakmaktan hiç hoşlanmıyorum. Kayseri'de en son mangalımız faciaya dönmekten son anda kurtuldu. Etlerin dışı yandı içleri yanmadı, elimi de yakmamla beraber mangal konusunda bilirkişi imajımız zedelendi. Tez zamanda rövanş istenerek gönüller alınacaktır. Ayrıca naçizane önerim mangalın odunsuz yakılmaması hususudur. İlk kez sadece kozalak mangal kömürüyle deneyim istedim daha da beter dumur olarak ödedim bunun bedelini. Odun ateşiyle pişen etin tadını hiçbirşey vermiyor.

-Sevmiyorum seni İstanbul. 15 milyon nüfusuyla dünyanın en büyük köylerinden birisi olan İstanbul'a karşı Ankara şehrinin ve İzmir şehrinin huzurunu ancak Ankara veya İzmir Caddesi tabelası görürsem yaşıyorum İstanbul'da. Yahya Kemaldi sanırım Ankara'nın en çok İstanbul'a dönüşünü seviyorum sözünü sarfeden. İstanbul'da 06 plaka görebilme ihtimalini seviyorum. 2 ay daha dişimi sıkmaya mecburum ama umarım ömür boyu mahkum olmam kendisine.

-Koskoca parti Kamer Genç kadar muhalefet edemiyor ya gitsinler Beyaz Türkler'le parti balo versinler. Hemen hemen hiçbir siyasetçi işe yaramaz ama bu Kamer Genç hiç olmazsa insanı güldürüyor. Siyasetten de gündemden de soğutur bu ülke adamı. Eylem yapsan ne olacak sesini duyuramadıktan sonra diyen arkadaşlara artık gıkımı çıkaramaz oldum. Hobiden ötesini geçmeyecek bu bünyede bu meret. Konuşsam tesiri yok, sussam gönlüm razı değil sesine de aldırış etmiyorum artık.

-Bu kadroyla bu kadar. Karadeniz ittifakını, Unakıtan parasını,TSK yardımını kırabilme ihtimalini sevdik desek de artık hiçbir sportif başarıyı önemsemediğimi farketttim. Mavi siyah renkleriyle mevcut çizgisiyle kulübüm kapanmasın gerisi çok da mühim değil. Son olarak atkı üretiminin de durdurulması hüsnü kuruntu vs. korku tartışmasında ibreleri korkuya kaydırdı. Amatöre de düşsek süper lige de çıksak kapanmayalım yeter ki... Allahtan Pansu Şekerspor 3. lig mücadelesi veriyor da birazcık tebessüm edebiliyoruz.

-Uzar da uzar. İki hafta aradan sonra şimdilik bu kadar.

1 Mayıs 2008 Perşembe

Orijinal olmak



GTI sınıfının atası VW Golf MK1'in yeni nesil GTI araçlarla kalkış testinde tüm araçlar standart. Oldukça eski bir video ama makyajı aşırı kaçan kızlara benzettiğim yeni nesil GTIları alırken bir kez daha düşünülmesi gerektiğini ispatlaması bakımından mühim.