tag:blogger.com,1999:blog-58305596986425412582024-02-20T14:03:39.010+03:00dardanosnot cool but originalRoy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.comBlogger247125tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-49334774473200695842011-08-24T16:29:00.002+03:002011-08-24T16:34:24.416+03:00Müzik siteleriCanınız sıkıldığında müziği türüne göre dinlemek isterseniz, çok güzel siteler var:<div>
<br /></div><div>1) fizy.com dan mood u seçebilirsiniz. "sakin" modu gayet güzel.</div><div>
<br /></div><div>2)supermood.com açabilirsiniz. baya müzik türü var.</div><div>
<br /></div><div>3)itunes da çok güzel. smooth jazz özellikle önerilir.</div>Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-28012922514969822512011-07-02T22:23:00.003+03:002011-07-02T22:49:14.291+03:00Copa America 2011<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEixf6aQcC-_giiqRCsonxFOy9sJloogJzbsHNn4_HI2zsbK3tOU-iFsp1OrlHM__YIuAMla561D_bQsX9RoEQPlnDNJO6cucmvmn0GPOrSou2pO2umtbnl7qsEyDlKkXiGjbXKK8Pd23IfZ/s1600/grupos+copa+america+2011.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 229px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEixf6aQcC-_giiqRCsonxFOy9sJloogJzbsHNn4_HI2zsbK3tOU-iFsp1OrlHM__YIuAMla561D_bQsX9RoEQPlnDNJO6cucmvmn0GPOrSou2pO2umtbnl7qsEyDlKkXiGjbXKK8Pd23IfZ/s320/grupos+copa+america+2011.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5624844403805265378" /></a><br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjj2_DkRIZjth8VITviZ5tQ_jG-FKee4zmyzBbPT8FXg1XxKfNRiVBUt8VBVNrNlAd3hW4Z9euuV6PsVwv9-I7C3ZH2f4-bBOdA6SGZuWX9JVvHlbyawQxpJ-tHRJWGXjiFG4xyXdewGKtS/s1600/grupos+copa+america+2011.jpg" onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}"></a><span><span></span></span><br />Japonya yerine Kosta Rika'nın eklendiğini belirtmekte fayda var.<div><br /></div><div>Brezilya kazanmasın da kim kazanırsa kazansın dediğim turnuvadır. Jorge Guagua sempatimden ötürü gönüllerin şampiyonu olarak Ekvador'u ilan etsem de Yılmaz Vural'ı sönük bırakacak renklilikte bir td olan Marcelo Bielsa ve onun ilginç oyun anlayışı sayesinde Şili, PES 2011'de her Ekvador alışımda eyvh eyvah diyeerek Peru alan arkadaş sayesinde Peru, ayyaş diyarı Kolombiya, çılgın kadrosuyla Uruguay, Arjantin'e bir kez daha çelme takaran Bolivya ve özellikle CM 03 04 dönemlerinin şişirme futbolcularıyla ünlü Meksika dikkat çekici diğer takımlar. Kendi adıma tabi.</div><div><br /></div><div><b>Fikstür:</b></div><div><br /></div><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(25, 34, 45); font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 13px; -webkit-border-horizontal-spacing: 5px; -webkit-border-vertical-spacing: 5px; ">Kolombiya-kostarika 21.30 2 temmuz<br />Brezilya-venezuella 22.00 3 temmuz<br />Paraguay-ekvador 00.30 4 temmuz<br />Uruguay-peru 01.15 5 temmuz<br />Şili-meksika 03.35 5 temmuz<br />Arjantin-kolombiya 22.00 6 temmuz<br />Bolivya-kosta rika 22.00 7 temmuz<br />Brezilya-paraguay 22.00 8 temmuz<br />Uruguay-şili 22.00 8 temmuz<br />Peru-meksika 22.00 8 temmuz<br />Venezuelle-ekvador 22.00 9 temmuz<br />Kolombiya-bolivya 22.00 9 temmuz<br />3 günlük ara<br />Arjantin-kosta rika 22.00 12 temmuz<br />Şili-peru 22.00 12 temmuz<br />Uruguay-meksika 22.00 12 temmuz<br />Brezilya-ekvador 22.00 13 temmuz<br />Paraguay-venezuella 22.00 13 temmuz<br /></span><div><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(25, 34, 45); font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 13px; -webkit-border-horizontal-spacing: 5px; -webkit-border-vertical-spacing: 5px; ">Gruplarda en iyi 3. olan 2 takım da, çeyrek finale kalacaktır.</span></div><div><span class="Apple-style-span"><span class="Apple-style-span" style="font-size: 11px; line-height: 13px; -webkit-border-horizontal-spacing: 5px; -webkit-border-vertical-spacing: 5px;"><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span"><span class="Apple-style-span" style="font-size: 11px; line-height: 13px; -webkit-border-horizontal-spacing: 5px; -webkit-border-vertical-spacing: 5px;"><b>Tarihçe:</b><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span"><span class="Apple-style-span" style="font-size: 11px; line-height: 13px; -webkit-border-horizontal-spacing: 5px; -webkit-border-vertical-spacing: 5px;"><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(25, 34, 45); font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 13px; -webkit-border-horizontal-spacing: 5px; -webkit-border-vertical-spacing: 5px; "><strong style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; ">Şampiyonluk Sayıları</strong><br />Uruguay----14 kez<br />Arjantin----14 kez<br />Brezilya----8 kez<br />Paraguay----2 kez<br />Peru----2 kez<br />Bolivya----1 kez<br />Kolombiya----1 kez<br /><br /><strong style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; ">2.lik Sayıları</strong><br />Arjantin----12 kez<br />Brezilya----11 kez<br />Uruguay----6 kez<br />Paraguay----5 kez<br />Şili----4 kez<br />Meksika----2 kez<br />Kolombiya----1 kez<br />Bolivya----1 kez<br /><br /><strong style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; ">3.lük Sayıları</strong><br />Uruguay----9 kez<br />Brezilya----7 kez<br />Paraguay----7 kez<br />Peru----6 kez<br />Şili----5 kez<br />Arjantin----4 kez<br />Kolombiya----3 kez<br />Meksika----3 kez<br />Honduras----1 kez<br /><br /><strong style="margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; ">4.lük Sayıları</strong><br />Şili----10 kez<br />Paraguay----6 kez<br />Uruguay----5 kez<br />Peru----5 kez<br />Brezilya----3 kez<br />Arjantin----2 kez<br />Bolivya----2 kez<br />Ekvador----2 kez<br />Kolombiya----2 kez<br />ABD----1 kez</span></div><div><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(25, 34, 45); font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 13px; -webkit-border-horizontal-spacing: 5px; -webkit-border-vertical-spacing: 5px; "><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(25, 34, 45); font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 13px; -webkit-border-horizontal-spacing: 5px; -webkit-border-vertical-spacing: 5px; "><b>Maçı Nasıl İzleyebilirim?</b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(25, 34, 45); font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 13px; -webkit-border-horizontal-spacing: 5px; -webkit-border-vertical-spacing: 5px; "><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="color: rgb(25, 34, 45); font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 13px; -webkit-border-horizontal-spacing: 5px; -webkit-border-vertical-spacing: 5px; ">Ahaber isimli televizyon kanalından izlenebilir. Aslında canlı yayın olarak internetten izleenebiliyor ama maç sırasında kesiyorlar maalesef. Digiturk,d-smart,turksat yayınları mevcut.</span></div>Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-54228154102402376602011-02-03T15:14:00.007+02:002011-04-04T21:41:21.560+03:00İncelikler Yüzünden | 17 "Azamî Süre Azmi"<span class="Apple-style-span">-17.. Çanakkale. İkinci memleketim. İnadın inadı bir şehirdir. Tam 250000 canla düşman püskürtülmüştür. 2007'de de bir avuç Çanakkale köylüsü, Amerika'yı Kaz Dağları'ndan defetmiştir. Yoğun Kırım göçü almış şehirlerdendir. Biraz da Kırım'dan geliyor sanırım inat.</span><div><span class="Apple-style-span"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span">-İnat... Körükörüne olduğu zaman insanı dibe sürüklerken birçok konuda da kurtarır. Yapamazsın, başaramazsın gibi imkânsızlıklar üzerine kurulu ihtimallerde büyük faydası vardır. 7. sınıf 2. dönemin başıydı. 2 yıl okula uğramamış, 24 yaşına gelmiş manevî mânâda çok yorgun bir bünyem ve tam 18 dersim vardı. 2010 Şubat ayıydı. Emsallerim ya kendini kapsamlı olarak çıkacak af için okuldan attırmış, ya da ÖSS'ye girerek başka üniversitelerde en az 4 sene daha ömür çürütmeye karar vermişlerdi. Babam: "Oğlum hayatta asla vasat olma, ya en iyisi ol ya da en kötüsü. Hangisi olursan ol mutlaka çabala, sonucu mühim değil." derdi yıllardır. Zamanında Kayseri 13.sü, Türkiye 1500.süydüm. Korkak dövüş bana göre değildi. Savaşmaya karar verdim herkesin acımaklı ve alaycı gözleri eşliğinde. İnsan yeter ki birşeyi başarma konusunda kararlı olsun, azmedene yardım edeni çok olur derler. Hani futbol maçları uzatma süresinin ardından penaltılara kaldığında futbolcular birbirlerinin omzuna sarılarak kenetlenir ya okulun bu emektar defansına da az ama öz arkadaş çevresi kenetlenmişti. Benim azmim tecrübem ve onların bilgileri bizi çok güçlü bir takım haline getirmişti. O kadar çalışmaya rağmen vizelerim pek de istediğim gibi geçmemişti. Moralim bir anda çökmüştü. Ancak tavlada 4-0 geriye düştüğünde maçı nasıl 5-4 çeviririm diye stratejiler geliştiren bünye gene can almadan can vermeyecekti. </span></div><div><span class="Apple-style-span"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span">-Finallere kadar oldukça hareketli bir yaşantım oldu. Birçok derse girmeye devam etmekle beraber hayatımda olumsuz birçok gelişme oldu. Moral, sabır ve sinir katsayım çok zorlanmaya başlamıştı. Ancak ne pahasına rağmen hiçbirşey finallere yansıtılmayacaktı. Finallerden en önemlisi DC düşmüştü, bölümün en zor derslerinden birisidir. Bizde ortalamanız 2.00'ın üstündeyse DC + alır geçersiniz, 2.00'ın altındaysa o ders DC - olarak size döner, kalır, saç baş yolarsınız. Ortalamam 2.00'ı zorluyordu, son derse kalmıştı işim. Finali çok iyi geçmişti ama vizesi düşüktü. Üstelik tarihî bir hata yaparak memleket hasretine yenik düşerek Kayseri'ye dönmüştüm. Bedelini çok ağır ödedim. İyi bir harfle geçerim dediğim dersten dramatik bir şekilde kalmıştım. O dönem tek amacım 6 dersin 5 dersini vermek böylelikle ders sayımı 13'e düşürerek telafi sınavlarına girip ders sayımı 2'ye düşürmekti. Ancak ummadık taş baş yarar hesabı en güvendiğim dersten kalınca DC olan dersim de kalmış oldu ve ders sayım 15'de kaldı. Bu da telafi sınavlarına girme hakkını kaybetmek demekti. Nerede ders sayısını 2'ye düşürmek, nerede 15 ders.</span></div><div><span class="Apple-style-span"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span">-Maalesef azamî süre öğrencisi olmayı garantilemiştim, üstelik de 15 alttan dersim vardı. Almadığım o meşum 2 dersle beraber 2011 Ocak sonuna kadar sadece 5 dersim kalmalıydı, yoksa atılıyordum. Önümde sadece yazokulu ve azamî süre sınavları vardı. Yazokulunda serin havaları seven bir insan olarak çok büyük sıkıntı yaşamaktaydım. Vizelerim çok kötü geçti. Artık birçok arkadaşım benden ümidini kesmişti. Ancak finallerde sıcaklardan bayıla bayıla çalışarak 4 dersimin 3'ünü verdim. Kaldığım sınavda ise fenalaştım, evime döndüğümde suratım mermer gibiydi. Geçtiğim sınavlardan birisinde vizem herkesten düşüktü, maalesef arkadaşlarımdan birisi hariç o dersi alan herkes kaldı. Ramazan ayında verdiğim o ders gelecekte olacakların habercisiydi.</span></div><div><span class="Apple-style-span"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span">-Herkes memleketindeyken Eylül ayında doğrudan okula geldim. Alıp kaldığım bazı dersler hiç almamışım gibi görünüyordu, okuldan atılma tehlikesiyle burun buruna gelmiştim. Azami süre sınavlarına girebilmenin tek şartı o dersi daha önce alıp kalmış olmamdı. Benden üniversite hayatında geçirdiğim 8 yıl yani 16 dönemi hatırlamam istendi. Çok zor da olsa o görünmeyen 3 dersi hatırladım, okulun küf kokan arşivine inilerek resmî ispatımı yaptım ve almadığım ders sayısının sadece 2 olduğu tespit edildi. Yazokulunda 15 dersin 3'ü temizlenmiş 12 ders kalmıştı. 12 dersin 2'si hiç almadığım ders olduğu için 10 dersten azami süre sınavına girmek zorundaydım ve en az 7'sini vermeliydim. </span></div><div><span class="Apple-style-span"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span">-Atılmak lafını her duyduğumda okuldan mı atıldım diye tepki veriyordum. Sürekli bir af söylentisi vardı, hergün telefonuma gelen 10 aramadan 8'i "Berk af çıktı duydun mu" şeklinde idi. Ancak af çıkmamıştı. Sinir bozan, yıpratan bu süreçte sinirlerin çelik gibi sağlam olması gerekiyordu, yoksa aklî dengeyi kaybetme tehlikesi vardı.</span></div><div><span class="Apple-style-span"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span">-Kayıtlarımız sadece dilekçe ile yapılırken yanlışlıkla internetten kayıt yaptım ve vizelere girmiş bulundum. Oysa bizlerin sadece finallere girme hakkı vardı. Seçmeli derslerimden birisi iptal edilmişti, yerine başka bir seçmeli ders almıştım ama dersine hiç girememiştim. Aylarca Ocak ayını bekledim. Kendimi binlerce kişilik Rus ordusuna karşı savaşacak birkaç Kırım atlısından biri gibi hissediyordum. Durum aslında savaştan çok hayatî bir futbol maçına benziyordu. Bir futbol takımı 90 dakika iyi oynayamayabilir veya hakem maçı katledebilirdi.</span></div><div><span class="Apple-style-span"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span">-Ocak ayı sonunda gelip çatmıştı. Okulda yatıp okulda kalkıyorduk üç azamî süresi öğrencisi olarak. Bazı zamanlar eve sırf duş almaya yemek yemeye uyumaya gittiğimiz oluyordu. İlk dönemin 6 sınavı sadece 5 güne sıkışmıştı. Perşembe günü 2 sınava girdikten sonra (üstelik birisi 19.30'da başlıyordu) ertesi günkü sınava dahi sabahladım. O sınav hayatım boyunca unutamayacağım bir sınav olacaktı. Sırf tek bir kalemi aylık yerine yorgunluktan yıllık olarak gördüğüm için bu kadarcık bir hata tam 20 puanıma malolacak ve DC'den o dersten bırakılacaktım. DC, normal öğrenciler için geçme notlarından birisi olabiliyorken azami sürelere en az CC gerekiyordu. Hocamız, biz azami süre öğrencilerini aşağılarken defolun şeklinde odasının kapısından içeri almazken hemen arkamızdan gelen 2 tane kız öğrenci o aşağılık emo Türkçeleri ile "Hocaaaeeeeeam biz BA aldık, AA yapar mısınaaaıııaaıız" sorularına karşılık aldılar, onlar hocanın odasına girerken biz gururumuz incitilmiş bir şekilde sessizce aşağı indik. Sessizce derken zıvanadan çıkmış halde aşağıda içimiz ferahlayana kadar homurdandık. </span></div><div><span class="Apple-style-span"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span">-İkinci dönemin sınavları yapılmaya başladı. 4'ü de üstüste güne konmuştu ama buna da razıydım. Kimi hocamız anında okuyordu, kimisi ise 2 kağıdı günlerce okumayarak günlerce bizi okulun koridorlarında süründürüyordu. Cuma günü son sınavıma gelindiğinde ise perşembe gecesi bir akrabamın vefatını öğrenmiştim, cenazeye katılamayarak o sınava girmek zorunda kalmıştım. </span></div><div><span class="Apple-style-span"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span">-Pazartesi günü son sınavım açıklandığında 10 dersimin 8'ini geçtiğimi öğrendim. Bölümün en zorları dediğim bazılarını da vermiş olmanın etkisiyle o gün yanımda uğur olsun diye getirdiğim Erciyesspor atkımı açtım, arkadaşların şok olan bakışları açısından bizi defeden hocanın kapısının dibinde içim boşalana kadar tezahürat yaptım ve gittim. Pişman mıyım? Çocukçaydı ama o sınavlarda çekilen eziyeti ancak ve ancak çeken bilir.</span></div><div><span class="Apple-style-span"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span">-Ne mi oldu ?</span></div><div><span class="Apple-style-span"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span">7. sınıf 2. dönem [Ocak 2010] : alttan 18 ders</span></div><div><span class="Apple-style-span"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span">8. sınıf 1. dönem sonu [Ocak 2011]: alttan 4 ders. [ 2'sinden bütünlemeye girip 2'ye düşürme hedefim var.]</span></div><div><span class="Apple-style-span"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span">-Azimle, çalışmayla bu kadar ağır bir durumun dahi altından kalkmak mümkünmüş. 30 dersten sınava giren arkadaşım şimdiden 27'sini verdi, almadığı ders sayısı 5 olduğu için hiçbir dersten kalmaması gerekn bir arkadaşım tek bir dersten bütünlemeye kaldı, 60 azamî süre öğrencisinden harcını yatırdığı halde okulu bırakan 33 öğrenci ise hala affı bekliyor, tek bir ders vermeksizin.</span></div><div><span class="Apple-style-span"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span">- Bütün bunlar gerçekleşirken bazı öğrenciler bizler için çirkin sözler sarfediyormuş meğerse. Güya biz kayırılıyormuşuz. Bunu sarfeden bir arkadaşa aynen şunu söyledim: "8 seneye uzat, atılmamak için 1.5 ay okulda yat kalk, seni de kayırsınlar(!)" Onlara hiçbir zararım olmayan ortalamalarına dahi sonsuza kadar katılmayacağım bir sınavda aldığım 60 civarı not dokunmuş kanlarına. İşin ilginci kabul edilebilir ki 25-26 yaşına gelmiş insanlar hayatına başlayabilsin diye istese tüm hocalar yardım eder, ister 25'i CC yapar. Ancak sandıkları gibi olmadı. Allah razı olsun yardım eden hocalarımız oldu lâkin yardım edildiği söylenen bütün sınavlarda kâğıtlarım zaten dolu doluydu. Ayrıca tek bir sınavı kalmış ve yeni doğum yapan o dersten kalsa atılacak bir öğrenci vardı. O öğrenciyi hangi vicdan kıyıp okuldan atar acaba? Okulumuzda 150 öğretim görevlisi varsa bunu yapacak öğretim görevlisi 5'i geçmez. Benim gibiler kopya çekenler yüzünden 0.3 puan için bir dersten kalırken bu dürüst(!) arkadaşlar neredeydi acaba en çok da onu merak ediyorum. Hayatta en çirkin şeylerden birisi iftiradır ve Allah, özellikle en genci 25 yaşında olan bizlere karşı üstelik de kimsenin ortalamasına etki etmediğimiz halde ileri geri konuşan kim varsa onu ıslah etsin.</span></div><div><span class="Apple-style-span"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span">-Geçmişin bedelini yıllarca ödeyen bir insan olarak sonunda geleceğe bakabiliyorum. Destek olan, yeri geldiğinde benim için memleketlerine gitmeyen, yeri geldiğinde sırf dersime yardımcı olabilmek için çalıştığı işyerinden izin alan, gece gündüz arayarak halimi hatrımı soran moral veren bütün arkadaşlarıma ve emeği geçen geçmeyen bütün hocalarıma teşekkür ederim. Kalan 2 bütünlemeyi de verip iyice rahatladıktan sonra, kariyerime ve özel hayatıma rahatlıkla odaklanabileceğim. Kariyerim adına nerede ne zaman ne yapacağımı az çok belirlemişken (aslında çok net belli ama burası Türkiye) özel hayatımdaki belirsizlik ve gizem hala devam ediyor.</span></div>Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-62480762137305340722011-02-03T12:19:00.002+02:002011-02-03T12:21:16.540+02:00Biz büyüdük ve kirlenmedi Tavlusun!<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBN5Cz_e6lKAmukvKyNnHtg_G5kk7RVbm2tMhq0rTs545_d4oAD3L2ZPURGHQqWphMV3IIE10RyM6tqSO1VoWuvmnDGV5wYVqJba7PJxrhqVZdH3KVJkLOqFbwmrvs9LcWkSeDDxnKP-Pk/s1600/156876_1424962438903_1678038532_802883_7590255_n.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 240px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBN5Cz_e6lKAmukvKyNnHtg_G5kk7RVbm2tMhq0rTs545_d4oAD3L2ZPURGHQqWphMV3IIE10RyM6tqSO1VoWuvmnDGV5wYVqJba7PJxrhqVZdH3KVJkLOqFbwmrvs9LcWkSeDDxnKP-Pk/s320/156876_1424962438903_1678038532_802883_7590255_n.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5569406306859852162" /></a><br /><span class="Apple-style-span" style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; color: rgb(51, 51, 51); line-height: 16px; "><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; "><br /></p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; "><br /></p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; ">1988 yılıydı. Henüz daha üç yaşındaydım. Daha o yaşlardan çok çok düşkün olduğum rahmetli dedem taş bir bağ evine götürmüştü. Büyük dedemin resmini göstermişti ve başlamıştı Tavlusun sevgisi. Oradan gitmemek için çocuk aklımla arabasının egzosuna taş koymuştum ama başaramamıştım. Araba çalışmış ve Kayseri'ye dönmüştük. </p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; "> </p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; ">500 yaşından fazla olduğu efsaneleri dolaşan yan bağdaki ceviz ağacına bakmıştım,ardından da Mimarsinan kasabasının yayıldığı o yüksek kel tepeye. Herhalde burası cennet demiştim. Daha sonraları ömrümün her yazını geçireceğim yer olmuştu Tavlusun. Rahmetli büyükannemin aldığı ve hala sakladığım mavi tekerli BMX ise özgürlüğün simgesiydi. Ona biner biner o yaşta asfaltta bisiklet sürmenin dahi maharet sayıldığı bir kültürde dağ tepe taşlık ıssız yollarda bisiklet sürerdim kardeşimle beraber. Çalgan ismini verdiğim köyün yerlilerinden başka hiçkimsenin bilmediği o dimdik tepeye çıkar, bütün o doğayı izlerdim. </p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; "> </p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; ">Hassas ve içli insanların yeriydi Tavlusun. Aşıklar Kayası'na gider, tek başına sigara içerdim. Buram buram tarih kokan Amerika'nın kanyonları kadar ıssız vadiyi izlemek en büyük zevkimdi. 400 500 yıllık sahipsiz virane tarihî evlerin içinde bilinmeyeni keşfetme arzusuyla dolaşırdım, bu keşifler sırasında yabanî bir kartal ve börtü böcekten başka hiçbir şey keşfedemeyeceğimi bile bile...</p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; "> </p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; ">Büyüyordum. Lise yıllarımda ankesörlü telefondan bağı arıyordum, yaşlı keçimi, biricik dedemi. Annemlere söyleme ben geliyorum der o zamanın köy otobüsü olarak kullanan 302ler'e binerdim. Gulu gulu diye çıkardığı kulakları tırmalayan ,her vites geçişinde gacır gucur sesler çıkaran rüzgarda sağa sola yatan camları daima buğulu ve kirli o otobüslerde sanki bütün dünya benimdi. Şehir evinin önüne geldiğimizde yüzümü saklar,eğilirdim sonra yeniden aynı hazzı yaşamaya başlardım. Sanki cennete yolculuk gibiydi o yollar. Köye indiğimde dizboyu kar olurdu. Hep annem dedeme sorardı: </p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; "> </p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; ">-Baba korkmuyor musun bu yollardan, ya kurt inerse ne olacak?</p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; "> </p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; ">-Kızım , kurt benden korksun!</p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; "> </p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; ">Onun açtığı ayak izlerine basa basa giderdim köye. Bal rengi gözleriyle,tüyleriyle köpeğim yarı yolda karşılardı beni. Beraber bağımıza dönerdik.Çamsakızını abarttığı hala yapsa zevkle yiyeceğim irmik helvası, bir demlik çay ve Salih Amca ile beraber beni beklerdi dedem. İki saat sonra iliklerimize kadar hep beraber donardık, dönüş yolu tutulurdu. Dönüşte durağın yanındaki marangoza oturulurdu. Western filmlerinden çıkma o dükkana hayrandım. Sobanın üstündeki çay, ahşap kokusu, camlara bulaşan ahşap tozu ,kir pas ve tadına hala doyamadığım sohbetler...</p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; "> </p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; ">2003 geldiğinde dedemi kaybettim. Kayseri'den 7, Mimarsinan'dan 1 belediye otobüsünün o cenazede onun kültürünü yaşatmaya and içmiştim. Artık o yoktu ama torunuyla sonsuza kadar yaşatılacaktı. Bir insan adının anıldığı son gün ölür demiş eskiler... Birgün bile adını anmamazlık etmeden tam 7 yıldır hala ısrarla ve gururla yaşatıyorum onu. </p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; "> </p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; ">Vefatı o yıl çok sarsmıştı. Van olsa gene gideceğim demiştim, bir daha ÖSS belasına hazırlanabilsem ODTÜ, Boğaziçi2ni kazanacağımı bile bile Gazi Üniversitesi'ne gittim. Kabus gibi geçecek 8 yılın başlangıcıydı. Herkesin bölüm 1.si olarak bitirir dedikleri insan 8. senesinde hala debelenecekti. İyisiyle kötüsüyle geçen 8 yılda tabiki yazokulundan kalan her vakitte Tavlusundaydım. 40 45 derece sıcaklara aldırmadan bu yaz hariç her yaz haftada 1 Tavlusunun yollarına düşüyordum Ankara'dan. Tavlusunlu can dostlarım oldu. Gitar,bağlama çalınır, köyün kahvesine fındıklı kolasına dost kazığı oynanırdı. Daha sonra onlar da Türkiye'nin dört bir yanına dağıldı. Kırıkkale, Erzincan, İstanbul üçlüsündeydi arkadaşlarım. Onlaral yaptığımız mangalların tadı hala damağımda...</p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; "> </p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; ">Kaybettiğim 8 sene elbette çok üzüyor ama en çok şu an olduğu gibi Tavlusun'u özlüyorum. Kabuslarımda iki günde bir oralardaki ağaçların kesildiği ve betonlaştığını görüyorum. Duruşu ve entellektüelliği gereği Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı ile arası çok kötü olan köyümün adı değiştirilmeye kalkıldı, 18 yılı bulan bir dava ile Uygurca'dan gelen kadim ismimizi geri aldık. Mağaralarda yaşayan insanımız ve doğal bir afette çökmesi son derece muhtemel tarihi sit alanındaki evler yerine her Tavlusunlu'nun daha iyi yaşayabilmesi için köylü köyün boş arsasını kendi arasında anlaşarak kullanmak istedi. Mafya zoruyla belediye başkanımız o arsaları yoksul köylülerin elinden aldı ve 15 katlı 3 blok halinde "Abdullah Gül Siteleri'ni" dikmeye başladı.</p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; "> </p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; ">Kayseri'yi hep Roma ordusuna bizi Galya'ya benzetirim. Kayseri bütün ihtişamıyla sadece bir tepe geride bizi gözetlerken biz de bütün şirinliğimiz ve güzelliğimizle şehirleşmemek, 700 yıllık o kültürü yaşatmak, doğamızı korumak adına mücadele ediyoruz. Tavlusun'dan göç edip memleketini unutan bazı zengin insanlara rağmen, mağarada yaşayanından ayda yılda bir Tavlusun'a giderek onu unutmadığını gösteren insanına kadar herkes işte buna çabalıyor. Unutmayın, çabalamazsak Kayseri'nin son oksijen alanını ve muhteşem bir kültürü daha kaybedeceğiz. Aynı Germir gibi, Gesi'nin yarısı gibi.</p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; "> </p><p style="font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 11px; text-align: left; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; line-height: 1.5em; ">Senin bir kuru yaprağını dünyayı altınla kaplasalar önüme sunsalar gene değişmem memleketim. Büyük dedemden gelen tam 4 kuşaktan aldığım bu kültürü korumaya çabalamaya sonsuza kadar devam ederken gurbet elde hasretle anmak da şimdilik kaderimiz gibi görünüyor.</p></span>Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-32504528852530060472011-01-16T22:49:00.004+02:002011-01-16T23:20:39.773+02:00Çamurdan olsun ama bizden olsun!<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8tMr1E6zSCikQH-5KcRpniBuQCWK6Sd95izZR6uRA_RQw4avD2_NpU-5UPcuevhgIuyYU3HKfTseMGEcbhkbnmt6QD3292ePls52oLbNFUhavnYuz3H9PckRVlbfsf7sge46ZT06VJHuF/s1600/kilitbahirspor2.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 230px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8tMr1E6zSCikQH-5KcRpniBuQCWK6Sd95izZR6uRA_RQw4avD2_NpU-5UPcuevhgIuyYU3HKfTseMGEcbhkbnmt6QD3292ePls52oLbNFUhavnYuz3H9PckRVlbfsf7sge46ZT06VJHuF/s320/kilitbahirspor2.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5562896231546865554" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhlLhDqS1SHHLdGP9KM6HL03h0eVoSZggcdS2ZmpD7r04RQ2RRx7CFvjfJTT3avjJvYvQWxhMEZrJXMupaiVtCkZcyWfm_6gppgyZMhOkCZ9b7C0BcZvW_AnX9PtoFGeKj80ngQ0Jyb8ixu/s1600/kilitbahir.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 213px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhlLhDqS1SHHLdGP9KM6HL03h0eVoSZggcdS2ZmpD7r04RQ2RRx7CFvjfJTT3avjJvYvQWxhMEZrJXMupaiVtCkZcyWfm_6gppgyZMhOkCZ9b7C0BcZvW_AnX9PtoFGeKj80ngQ0Jyb8ixu/s320/kilitbahir.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5562889256675797362" /></a><div style="text-align: center;"><i>Kilitbahirspor</i></div><div><i><br /></i></div><div>Gerçek futbol aşıklarının, iddaaya, digiturke tapınmayanların içi gitti değil mi bu fotoya? Arka fonda o devir için bile son derece mütevazi Çanakkale evleri, toprağı bile doğrudürüst düzlenememiş zemin, elle değişen skor tabelası, stadın içinde kalan ağaç, futbolcular... Panter kaleciler, tekme tokat oynayan tekmeye kafa koyan kasap ve cesur yürek defanslar, en ufak bir tartışmada yumruk yumruğa giren sahafa ise fırtına gibi esen bıçkın ortasahalar, leblebi gibi gol atan göbekli koşamayan forvetler... Kimi balıkçıdır, kimi kasap, kimi bakkal, kimi başka birşey... Ama bizden birileri. Orası kesin!</div><div><br /></div><div>Sevemiyorum digiturksporları, iddaa denen rezil oyun için maç satılışını... Lüks stadlardan maç izlemeyi... Takımların adına sponsor eklenmesini. Yılların Çanakkalespor'una bakın, Dardanelspor A.Ş olduğundan beri kim gidiyor maçlarına, 2. lig kırmızı grupta düşmemeye oynamıyor mu?</div><div><br /></div><div>Bu kareyi hayal ediyorum. Bir taraftar olarak parçası olabilmeyi. Bir elimde pipetle içtiğim gazozum, tozdan öksürüğe boğulmayı, sıcaktan ve gölge bir yer olmadığından tepeme güneş geçişini, muhtemelen tanıdığım olacak futbolcularla sahaya girerek yaşayacağım gol sevincini... Futbol işte budur. </div><div><br /></div><div>Futbol o trilyonluk stadlarda ülke başbakanlarının açılışını yaptığı maçlar oynamak değildir. Futbol şifreli bir kanalda sıcaktan soğuktan etkilnmeksizin televizyon taraftarlığı yapmak değildir, başarıya endeksli takım tutmak yerine lokalist olmaktır, yaşadığın yerin takımını tertemiz çıkarsız başarıya bağlı olmaksızın yağmur çamur demekten kimseye sarmadan tertemizce tutmaktır. </div><div><br /></div><div>Kilitbahirspor, Geliboluspor, Kayseri Demirspor. Böylesine şerefli, köklü ve mahalli takımların varlığını sürdürebilmesi ve hakettikleri yerlere gelebilmesi dileklerimle...</div><div><br /></div><div style="text-align: center;"><img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh8tMr1E6zSCikQH-5KcRpniBuQCWK6Sd95izZR6uRA_RQw4avD2_NpU-5UPcuevhgIuyYU3HKfTseMGEcbhkbnmt6QD3292ePls52oLbNFUhavnYuz3H9PckRVlbfsf7sge46ZT06VJHuF/s320/kilitbahirspor2.jpg" /></div><div><br /></div><div style="text-align: center;"><br /></div><div><br /></div><div><br /></div><div><br /></div>Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-52071973622044837632011-01-16T19:46:00.002+02:002011-01-16T19:51:51.829+02:00Tasarruf haftası!<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjEgwTc0CYN-_UUx7JADctPc1oAkSUnJBvAYAzaGduZ-mtW2qeAhpIBHbyLSMRpeEHCV0zZy92vrvaxDaW0VW9C84MHw8ZOqBDaPC2DDSZkoqNYeFJjjgVhJXfoWhqD-meThkvtgrIDPkSy/s1600/163916_497403100137_547815137_5896323_298604_n.jpg"><img style="display:block; margin:0px auto 10px; text-align:center;cursor:pointer; cursor:hand;width: 320px; height: 214px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjEgwTc0CYN-_UUx7JADctPc1oAkSUnJBvAYAzaGduZ-mtW2qeAhpIBHbyLSMRpeEHCV0zZy92vrvaxDaW0VW9C84MHw8ZOqBDaPC2DDSZkoqNYeFJjjgVhJXfoWhqD-meThkvtgrIDPkSy/s320/163916_497403100137_547815137_5896323_298604_n.jpg" border="0" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5562842715765997714" /></a><br /><div style="text-align: center;"><i>Eskişehir Büyükşehir Belediyesi başkanı Yılmaz Büyükerşen'den zekâ dolu gönderme</i></div>Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-20073705746561509102010-12-28T01:24:00.005+02:002010-12-28T05:24:42.273+02:00İncelikler Yüzünden | 16-Tribal bir saçmalama, sayıklama ile yine yeni yeniden karşınızdayım. Yazamıyorum. Kendim gibi kalemim/klavyem (artık neyse!) de lanetli. Olsun o kadar.<div><br /></div><div>-Facebook çıktı çıkalı bloglar gözden düştü demeyeceğim ama son bir yıldır iyice unutuldular. Bir dönem pıtırak gibi çoğalmışlardı oysa. Popülizm işte. Pıtıraklar ayıklandı, GERÇEK bloglar kaldı çok daha iyisi böylesi belki de. Kendi adıma okunur okunmaz bilmiyorum çok da değil. Birgün bana birşey olursa sevdiklerime bırakabileceğim herkesin okuyabileceği yazı kırıntıları bırakıyorum ya bu yeter de artar.</div><div><br /></div><div>- Spartacus çok seviyorum seni. "Trakyalılığın", eeşini hiçbir şartta unutmayışınla, asaletinle takdirle izliyorum. 26 Ocak gibi yeni sezonu başlıyormuş, internette 2. sezon yok şu bu dönüyor birşeyler ama yapımcısının kendi sitesi yalan söyleyecek değil ya.</div><div><br /></div><div>- Anayasanın ilk üç maddesinden bihaber cahiller ordusu gene konuşuyor. Yok ikinci dil, yok özerklik derken şimdi de adamın birisi çıktı ebced hesabıyla başkentlik Ankara olmayacak diyor. Yok kardeşim öyle bir dünya. İlk üç madde değiştirilemez diyen anayasanın 4. maddesi değiştirilebilir diyen hukuk profesörlerine(!) 174. maddeyi okumlarını şiddetle öneriyorum. Ağzı olan konuşuyor diye boşa denilmiyor bu ülkede.</div><div><br /></div><div>-Her acı unutulur. Her ne kadar derin, kadim olsalar da size mutlaka birgün yaşama alanı bırakırlar. Geçer kardeşim diye sırtınızı saçma bir şekilde sıvazlayanlara inat bırakın doya doya acınızı yaşayın. Bastırmayın içinizdekini, yaşayın. Sonraki günlerde huzur bulduğunuzu göreceksiniz. Unutamasanız bile iyileşiyorsunuz er geç....</div>Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-87697282913030225502010-11-10T13:23:00.003+02:002010-11-10T13:25:37.535+02:00Atatürk'ten rahatsız olan güruha:<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzi1NrCMAK4uwd09Akvy-w2Y4927X-D-z-3FRdXG8jwKu4elEKA0SekbpSOPsPxGuRseG-8WGQC0cGSh6Krjc-XYUzlw2JWZcAc9cBHTvjiF_kGMpeITmVfgSAJnvuOWWdYXwej_EKC2FP/s1600/turkiye.gif"><img style="display: block; margin: 0px auto 10px; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 141px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzi1NrCMAK4uwd09Akvy-w2Y4927X-D-z-3FRdXG8jwKu4elEKA0SekbpSOPsPxGuRseG-8WGQC0cGSh6Krjc-XYUzlw2JWZcAc9cBHTvjiF_kGMpeITmVfgSAJnvuOWWdYXwej_EKC2FP/s320/turkiye.gif" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5537880335309896690" border="0" /></a><br /><p>Dikkatimi çekmeye başladı son zamanlarda. Yanlış görmediniz, Atatürk resimlerinden rahatsız olan insanlarla aynı ülkeyi paylaşıyoruz. Son yıllarda artması tesadüf değil elbette. Ahlakın aile yapısının yozlaştırılmaya çalışıldığı AB(D) kültürünün aşılanmaya çalışıldığı, bebek katillerinin özgürlük savaşçıları olarak lanse edildiği, din kisvesi altında Atatürk düşmanlığı yapılan günümüz Türkiyesi'nin vehametini sergiliyor bu durum esasen.</p><p>Gençliğe hitabe ve Atatürk levhaları kaldırılsın, İstiklal Marşı okunmasın, maçlarda Türk bayrağı asılmasın değil mi? Atatürk için 1 dakikacık saygı duruşunda ayakta durmak enayilik değil mi? Yoruluyordur güzelim ayacıklarınız. Ağrıyordur nazenin kulaklarınız 1 dakikacık sirenlerden, kornalardan. Hayat normal devam etmeli değil mi?</p><p>29 Ekim'de 10 Kasım'da, 19 Mayıs'da, 23 Nisan'da Atatürk resmi konulması, törenler düzenlenilmesi neden dokunuyor size? Siz kimsiniz de insanların Atatürkçülük'ünü sorgulayacak salahiyete sahipsiniz? Nereden biliyorsunuz 365 gün kalplerde yaşatılmadığını? Siz ne yapıyorsunuz Atamız'ı yaşatmak için peki? Entel dantel zırva tepkiler verip insanın hüznünü yaşamasına bile manî olmaya çalışıyorsunuz.</p><p>Mustafa Kemal ATATÜRK. Biliyoruz bu isimden rahatsız oluyorsunuz. Onun bu ülke ve din için yaptıklarının altında eziliyorsunuz çünkü. Nefretinizi entellektüel tepkilerin ardına gizliyorsunuz ama öylesine nefret dolusunuz ki başaramıyorsunuz bile. Unutuyorsunuz ki o olmasaydı annenizi bilirdiniz ama babanızın kim olduğunu bilemeyecek, özgürce yaşayamayacaktınız.</p><p>Bu ülkeden, Atatürk'ten şikayetçi güruhun en azından dürüst olmasını istiyorum. Entellektüel kelimelerle, laf salvolarıyla son valsiniz son derece onursuz gerçekleşiyor. Atatürk'ü tabiki sevmek zorunda değilsiniz (bedelini ödersiniz,malum dilinizden düşürmediğiniz faşist(!) bir ülke burası) ama şirin görünmek ikiyüzlülük yapmak zorunda da değilsiniz.</p>Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-82891730142186994342009-11-10T11:31:00.001+02:002009-11-10T11:37:23.863+02:00FM 10<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYdVZq80vnJduUHGAT4zCqzv-c2vp1MYlpLw-TfJ0Ekm4vv_K-2i-X9eB79aFzsGEXXbQFmsXdx5T76FSAAIB50Ry2Iaz2BcOYUD9YEuwjawuSEtrv8tTLif_11QrY147V8wEirhdWVViw/s1600-h/fm.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5402406623490494162" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 320px; CURSOR: hand; HEIGHT: 320px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYdVZq80vnJduUHGAT4zCqzv-c2vp1MYlpLw-TfJ0Ekm4vv_K-2i-X9eB79aFzsGEXXbQFmsXdx5T76FSAAIB50Ry2Iaz2BcOYUD9YEuwjawuSEtrv8tTLif_11QrY147V8wEirhdWVViw/s320/fm.jpg" border="0" /></a><br /><div></div><br /><div></div><br /><div>Bir siteden buldum, 2.40 gb doya indiririm diyen varsa buyursun:<br /><br /><a href="http://vip-file.com/download/7543.759786cf35c3e34041bdae4535/Derinpoer.in_F.M.10_RLD_araknafobiatr.rar.html">FM 10</a></div>Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-5099735966666666492009-11-10T10:30:00.003+02:002009-11-10T10:40:07.486+02:0010 Kasım ve Kürt açılımı<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMYubJpSYI0RLH3YOvgFALnmi9L_dEw8NNEQ4jrZHWFIn32biXJExT7N6Q5PcF_Pwzt-OZZshYujbiYtIf_9GV3UVw4_YPVZL9xvsSsNhE2u0xP19M-fVFARnytrckoG08UYUEZda5wOZt/s1600-h/Atat%C3%BCrk.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5402389642894883762" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; WIDTH: 222px; CURSOR: hand; HEIGHT: 320px; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMYubJpSYI0RLH3YOvgFALnmi9L_dEw8NNEQ4jrZHWFIn32biXJExT7N6Q5PcF_Pwzt-OZZshYujbiYtIf_9GV3UVw4_YPVZL9xvsSsNhE2u0xP19M-fVFARnytrckoG08UYUEZda5wOZt/s320/Atat%C3%BCrk.jpg" border="0" /></a> 10 Kasım'da Kürt açılımını gündeme getirenlere inat: "Ne mutlu Türk'üm diyene."<br /><br />Polisi de DTP genel merkezini korumaya gösterdiği hassaslığı, Atatürk'ün kabrinin yanıbaşındaki semtlere de göstermesini bekliyorum. Anıtkabir'in yanıbaşında Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi2nde beliren hayat kadınları ve travestileri mi ararsınız, yoksa Bahçelievler/Emek/Anıttepe'de tinercilerin artışını, gasp ve hırsızlıkları mı ararsınız seçim sizin. Bu ülkede vatana ihanet edenler baştacı yapılmaya devam ededursun halk da başının çaresine bakar.<br /><br />Aman ha, gücenirler şimdi sevgi kelebeklerimiz. Hak,eşitlik, özgürlük, adalet derler dağlarda 30000 insanın canını alır, oluk oluk kan akıtırlar. Buna karşı çıkmanın adı da faşistlik olur.<br /><br />Rahat uyu diyemiyorum Atam ama rahat uyuman için elimizden gelen ne ise onu yapacağız. "Gösterdiğin hedefte durmadan yürüyeceğimize and içeriz."Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-81799230127835031492009-10-17T23:27:00.001+03:002009-10-17T23:28:17.952+03:00Devam..Ankara'ya da, üniversiteye de, bloga da devam... Bilgisayarımın anakartı yanmış olduğu için şu aralar blogu güncelleyemiyorum maalesef...Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-64803425306180609352009-08-19T22:24:00.004+03:002009-08-19T22:58:31.607+03:00Hoşçakal Ankara(2003-2009)Gözlerim buğulanıyor, sigara dumanı kaçmıştır diyorum ama yalan. Veda lafını ağzıma almak istiyorum çünkü biliyorum An"g"ara'nın tozunu yutan bir daha asla terkedemez burayı(İstanbullu ve İzmirliler hariç.) Bir tutkudur Ankara,sigara yanına Efes Pilsendir. Tövbe eder eder yeniden başlarsın. Hiç bitmesin istersin.<br /><br />Çok zorladı Gazi denilen ilim irfan yuvası görünümlü tımarhane. İşletme bölümünü yazarken ömrüm boyunca sayısal ders görmeyeceğim oh be diyordum, o tımarhaneden içeri girdiğim an kabusum başlamıştı. Tam 6 sene alandışı tercihin serbest bırakılışı için sabrettim ve kısmet 2010 ÖSS'ye nasip oldu. Yılların intikamını alma vaktiydi artık. AMA...<br /><br />Kendi memleketimden bile kat kat daha fazla sevdiğim o güzelliğe veda etmeliydim. ANKARA! İstanbul'u yere göğe sığdıramaz birçok insan, bense iki üç gün bile tahammül edemiyor her levhada Ankara adını arıyor, 06 plaka görünce telefonu bulmuş Graham Bell kadar mutlu oluyordum. Yalnızlığımın sessizliğimin yoldaşı güzel Ankara... Gridir kimine göre. Aksine yemyeşildir,sımsıcaktır.<br /><br />La bebe lafını, Bahçeli On'un yanındaki Sadık Abi'nin kokoreçini, Emek'in uzun ince iki tarafı 50 yıllık ağaçlarla dolu yollarını, eski evlerini, geceleri ışıklandırılmamış eğri büğrü pis kaldırımlarını, parkta toplum huzurunu bozma cezası yemeden içebilmeyi, yurt muhabbetlerini, güzel kızları, Kızılay'ın tıklım tıklığımını ve yıllardır isimlerini öğrenemediğim sokaklarını, Varil'de Efes içmeyi, Bestekar Sokak'ı, kapansa bile Hitti Cafe'yi, Kuğulu Park'ı, Kıtır'ı, Tunalı Hilmi Caddesi'ni, Esat'a karda çıkmayı,yazları gün batımını izlemeyi, öğrenci harçlıklarının çoğu zaman yetmediği için azıcık yenebilen yemeklerde kalan o tadı, sarı akan suyunu, minicik evimi, kedilerimi.... Çok ama çok özleyeceğim.<br /><br />Bu yazı saatlerce uzun uzun yazılabilir ama vedaları sevmem. Hem veda etmiyorum ki sana Ankara. Bakma bana öyle. Seni daima görmeye göreceğim ey kavgamın en kutsal şehri Ankara. Ben yokken kendine iyi davran olur mu?Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-56461506207617732152009-08-19T18:38:00.005+03:002009-08-19T18:50:58.787+03:00Çocukluğumuzun iki oyunu<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKVj3AA7wD833nDWxIj5jVoXrnu2bYoWO0Pfm-7sHMEYEbaEX__yzbJMmBTq3Xl5lv4lpQ75Vmj9pIYiIeVXCLHlPwnVtYAxdwMFL_0ZvK2O0-vRwgfiJGiYDhOAqWM56ujIT5HY5t382k/s1600-h/hugo29kx.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 276px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKVj3AA7wD833nDWxIj5jVoXrnu2bYoWO0Pfm-7sHMEYEbaEX__yzbJMmBTq3Xl5lv4lpQ75Vmj9pIYiIeVXCLHlPwnVtYAxdwMFL_0ZvK2O0-vRwgfiJGiYDhOAqWM56ujIT5HY5t382k/s320/hugo29kx.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5371700158914926530" border="0" /></a><br /><div style="text-align: center;"><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIc6Yd5wuYjInrPPGSZRBKLH1RpxdcLN15yj8pD5UsJBJjcOCGBhTbgewexJAW46t1GP1oiN-lXc7pzC4bEWGpM6ls6_QPNzcFNBKKmj0vGUXf7Lbn53s8nzE-SsJnv-sL1QoobDhtC_VR/s1600-h/aladdin-7.png"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 240px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIc6Yd5wuYjInrPPGSZRBKLH1RpxdcLN15yj8pD5UsJBJjcOCGBhTbgewexJAW46t1GP1oiN-lXc7pzC4bEWGpM6ls6_QPNzcFNBKKmj0vGUXf7Lbn53s8nzE-SsJnv-sL1QoobDhtC_VR/s320/aladdin-7.png" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5371699902633367522" border="0" /></a>Hugo & Alaaddin.<br /><br /><br /><div style="text-align: left;">Şimdiki çocuklara bakıyorum da ne kadar şanslı bir çocukluğumuz geçirdiğimizi bir kez daha anlıyorum. Yeni nesil oyunlarda robotlar,kan gibi şiddet unsurları vardı. Bizim zamanımızda da mesela Mortal Combat vardı ama zaten birçok bilgisayar o oyunu kaldıramadığından sorun da yoktu.<br /><br />Hugo denince aklıma hep <a href="http://www.kanal1.com.tr/im/hugo_ve_tolga_abi/hugo_ve_tolga_abi_220_c.jpg">Tolga Abi</a> gelir, hala da soyadını bilmem. Lütfen tuşlu telefondan oynayınlar, telefon tuşu sesleri,son anda telefon hattı yüzünden kaybedenler, Cadı Sila ile unutulmaz replikler ve Kanal 6 geliyor. Tabi, canlı yayında küfreden çocuk hala unutulamamıştır biz 80lerin sonu, 90lar'ın başında çocuk olan nesil tarafından.<br /><br />Aladdin denince ise unutulmaz müzikleri,devenin üstüne sıçradınız mı çıkan bbbööööyyk sesi ve İslamî motifler tabiki. O sihirli kristalleri bulunca dünyayı fetheden Malkoçoğlu edasıyla çıkan heyyyt sesi...<br /><br />Ne çabuk büyümüşüz biz.<br /></div></div>Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-82588863218232559022009-08-19T17:58:00.002+03:002009-08-19T18:01:03.671+03:00Hayalî sevgiliye<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXWK9QYJzTgn67d9RnEIJ3ANL7o7rqJSGzSkKgdHrjAQhDj4FqfOVRul6nmwjG1zsFXvRZqWuZXMqgiNvWEGlkjLev26mDliSNMYz1BExBu9yIele4x26Om4RuDHnK5BS_AMRYKLMI9JF2/s1600-h/yaln%C4%B1z+a%C4%9Fa%C3%A7.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 315px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXWK9QYJzTgn67d9RnEIJ3ANL7o7rqJSGzSkKgdHrjAQhDj4FqfOVRul6nmwjG1zsFXvRZqWuZXMqgiNvWEGlkjLev26mDliSNMYz1BExBu9yIele4x26Om4RuDHnK5BS_AMRYKLMI9JF2/s320/yaln%C4%B1z+a%C4%9Fa%C3%A7.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5371689649325930546" border="0" /></a>Not: Gerçekten hayalî ve öylesine yazılmıştır. Sevgilim olsa bile, uluorta bazı şeylerin paylaşılmaması gerektiğini düşünenlerdenim.<br /><br /><div style="text-align: center;"><div style="text-align: left;"> Umutsuzluğun ortasındayken çıkıverdin karşıma<br />Bozkırın ortasındaki tek ağaçlar misal o anda<br />Serin bir meltem misali girdin kanıma<br />Usul usul işledin kendini aklıma<br /><br />Bir sanat eseriydi yüzün<br />Badem karası gözlerin<br />Meltemde dalgalanan saçların<br />Eritti buzlarını yüreğimin<br /><br />Siyah beyaz bir tabloda<br />Tek renktin oysa<br />Parlıyordun inadına<br />Yıldızlar sönerdi ihtişamınla<br /><br />Hayatın acıları uğramamıştı gül yüzüne<br />Çiçek kokardın, mestedercesine<br />Tütünle dolan ciğerlerime<br />Dolardı kokun, nefes alırdım seninle<br /><br />Renklerim yandı bir gün<br />Simsiyah olmuştum, görmedin<br />Sensizlikle usulca ölürken<br />Gelen kışı göremedin<br /></div><br /><br /><div style="text-align: left;">Roy<br /></div></div>Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-37599695308476968652009-08-19T02:44:00.002+03:002009-08-19T02:48:47.869+03:00İnsan canı mı, o da neymiş?Kadir Has Stadı'nda sigara içmek istersen ayağı kayan bir futbolsever asansör boşluğuna düştü ve hayatını kaybetti bu pazar. 70 trilyonluk stad yapmakla övünenler neden güvenlik önelmini almaz? O canı düşündükçe keşke o stad hiç yapılmasaydı diyorum bazen... Gerçi Atatürk Stadı da çökmek üzereydi ama...<br /><br />Bir kez daha anlaşıldı ki Türkiye'de insan canının hiçbir değeri yok. Kaldırıldığı Erciyes Üniversitesi Hastanesi'nin şehrin diğer ucunda olduğunu düşünürsek durumun vehameti bir kez daha anlaşılmıştır. E5 yolunda metrobüs uğruna güvenlik şeridini kaldıran bir ülkeden her türlü "güvensizlik" beklenir ne yazık ki. (Kayseri'de de tramvay uğruna trafik felç oldu,ölümlü kazalar bile yaşanıyor maalesef.)<br /><br />Kaygılarımla.Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-73751707928950846202009-08-19T01:07:00.002+03:002009-08-19T01:12:40.647+03:00Ankara'dan kaçma vaktidir<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIwi1ouQmGw_PFfIb9zpJAlars2eaThMpOqK3MMTO1FbLG7GGm7Jx40OkmPTjg-m2xoiCXkN_7Gt_PviHNnba0kyGSCfRImzizSn15qSlc8lPbzSzBopetLpjLXXbkDRQp65eOF9ckVgJ2/s1600-h/baskentgucbirligi.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 298px; height: 262px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiIwi1ouQmGw_PFfIb9zpJAlars2eaThMpOqK3MMTO1FbLG7GGm7Jx40OkmPTjg-m2xoiCXkN_7Gt_PviHNnba0kyGSCfRImzizSn15qSlc8lPbzSzBopetLpjLXXbkDRQp65eOF9ckVgJ2/s320/baskentgucbirligi.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5371429163316827298" border="0" /></a>Ele geçiremediği son kurum olan Ankaragücü'nü de artık ele geçirdi. Ne kadar şirin bir gülüş değil mi? Bazen fotoğraflar kelimelerden daha manalıdır, o açıdan fotoğrafın manasını sizlere bırakıyorum.Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-1792952446389903062009-08-17T22:13:00.002+03:002009-08-17T22:17:28.440+03:00İzlenesi bir film: Gitme(Stay)<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4BQinbJZURV2C9AWjKXFFHZ5RGX3hlQh-p7H53zgU7xwGmAJsvkJcVNGQX6UlaWPqz5wLYL5JIlWiHNJvj3VUCRB5fIYLq6t3G3X8ZKSnjScOFWBrh2dwAbkoJSHirisLssNYCU11UR-E/s1600-h/stay.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 241px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4BQinbJZURV2C9AWjKXFFHZ5RGX3hlQh-p7H53zgU7xwGmAJsvkJcVNGQX6UlaWPqz5wLYL5JIlWiHNJvj3VUCRB5fIYLq6t3G3X8ZKSnjScOFWBrh2dwAbkoJSHirisLssNYCU11UR-E/s320/stay.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5371013357912124930" border="0" /></a>Sırf Ryan Gosling'in canlandırdığı Henry Letham karakteri için dahi izlemeye değer bir film. 2005 yapımı filmde intihar etmeyi düşünen bir üniversite öğrencisiyle onu engellemeye çalışan psikiyatristi ele alınıyor ancak Henry Letham'ın sıradışı bir anısı yüzünden psikiyatristin de hayatı değişiyor. Konu sıradan gibi gelebilir ama kurgusu harika. Daha fazla anlatmayım spoiler olmasın.Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-86396891525510716812009-08-17T17:41:00.003+03:002009-08-17T17:58:49.915+03:00Golf<div style="text-align: center;"><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiW2zVcQ2LBMFa0PwiLdO_m6SglUonlXg8gGZnJxHyDo5C9aFtdH60U4V-FfwTV0ohsgJxw9r6cVhiPxtMycW8OUEpxCnFbbD8ffiJYYvSqqhEg5OQ_0cwhaml7aV-XaC3gzSj9ewhSvu8j/s1600-h/golf.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 243px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiW2zVcQ2LBMFa0PwiLdO_m6SglUonlXg8gGZnJxHyDo5C9aFtdH60U4V-FfwTV0ohsgJxw9r6cVhiPxtMycW8OUEpxCnFbbD8ffiJYYvSqqhEg5OQ_0cwhaml7aV-XaC3gzSj9ewhSvu8j/s320/golf.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5370947071434734370" border="0" /></a>Bu da photoshopladığım hali:<br /></div><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmSUfxJAXuYUj5AplLMAJ0kdpLAHOBhz05Ud4T3Wfv4lN-Gp88ddO_uPE8t33i1kvdB1XCwGISpseDNpEtXnV0Lk_au3p-EuGSMMc0oNrUvKtO0M-mZ95OuvQ3RfeUJKcuOvQmWeTGW4kB/s1600-h/golf+denemee.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 243px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgmSUfxJAXuYUj5AplLMAJ0kdpLAHOBhz05Ud4T3Wfv4lN-Gp88ddO_uPE8t33i1kvdB1XCwGISpseDNpEtXnV0Lk_au3p-EuGSMMc0oNrUvKtO0M-mZ95OuvQ3RfeUJKcuOvQmWeTGW4kB/s320/golf+denemee.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5370943489830512050" border="0" /></a><br /><div style="text-align: center;">Tek stop hiç yanmaz,arka koltukta çok bira taşındığı bellidir.<br /></div>Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-17991395043101247712009-08-17T17:37:00.002+03:002009-08-17T17:40:05.141+03:00Flying Dutchman'e teşekkürlerHacılar Erciyesspor yazımın daha geniş ve uzun bir versiyonunu rica eden <a href="http://www.footballiswar.com">Flying Dutchman</a>'e yazımı yayınladığı için teşekkürler:<br /><br />Yazının linki için <a href="http://vliegendenederlander.blogspot.com/2009/08/yine-yeezilmisligin-oykusu-hacilar.html">tıklayınız</a>.Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-59871198058301160412009-08-10T22:47:00.006+03:002009-08-10T23:19:58.509+03:00Hacılar Erciyesspor yine yeni yeniden<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgLNYuUokts5C_rbprc0KjCwi_n7XNuqpNKZhuUa0KBhhqY4ug4fxIAK3aoR4I4EfCaD1MzdMuZS0hNwSGP5VklLmpgGDMnihw2rFD9krx5AZZ4dz_B4IEiPTKiON7wf-N72L5raOKp-ov5/s1600-h/logo-gif.gif"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 218px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgLNYuUokts5C_rbprc0KjCwi_n7XNuqpNKZhuUa0KBhhqY4ug4fxIAK3aoR4I4EfCaD1MzdMuZS0hNwSGP5VklLmpgGDMnihw2rFD9krx5AZZ4dz_B4IEiPTKiON7wf-N72L5raOKp-ov5/s320/logo-gif.gif" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5368427089202759474" border="0" /></a>Hacılar Erciyesspor... Her Erciyessporlu'nun gönlünde çok ama çok özel bir yeri vardır. Tamamı Kayserili futbolculardan kurulu ve teknik direktörünün kulüp çaycısı olduğu bir takım hayal edin. Bu takım 2. lig A'ya yükselir. Geleceğin yıldızı olacak Gökhan Ünal, Gençlerbirliği'nin o zamanki teknik direktörü Ersun Yanal tarafından beğenilmez ve bize katılır. Birkaç mütevazı transferle beraber Hacılar Erciyesspor şimdiki adıyla süper ligde oynamaya hak kazanır ancak sonrasını hepiniz biliyorsunuz. İsim değişikliği...<br /><br />Hacılar Erciyesspor tarihe karışmıştır ancak tabi ruhu Kayseri Erciyesspor'la sonuna kadar devam ettirilir sevenlerince. Ezilenin,ilçelinin,köylünün,işçinin,emeklinin lokal takımı olmaya devam eder Kayseri Erciyesspor olarak.<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi7sZZ12hlwFjDm-JEnrkLxy_fapbSNSaBRJOjDmpwAzrLMBI46F5ntKbKivxR_N1fsqv5J1qElLnsZ__ua4dCqbmYGjm_8bplPORfz0IMOkdoZn_V-FYgRdrlAGTaUwpzTHVaQKkeXwcvZ/s1600-h/hacilar_erciyes_spor_kulubu.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 250px; height: 190px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi7sZZ12hlwFjDm-JEnrkLxy_fapbSNSaBRJOjDmpwAzrLMBI46F5ntKbKivxR_N1fsqv5J1qElLnsZ__ua4dCqbmYGjm_8bplPORfz0IMOkdoZn_V-FYgRdrlAGTaUwpzTHVaQKkeXwcvZ/s320/hacilar_erciyes_spor_kulubu.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5368432144258180258" border="0" /></a><br /><br />Erciyesspor'un çok zor günler geçirdiği bugünlerde Fen Bilgisi öğretmeni <span style="font-weight: bold;">Yasemin Yılmaz'ın</span> başkanlığında Hacılar Erciyesspor merkezi Hacılar ilçesinde olmak üzere kurulur. Şu an takım 3. lige kadar son engel olan 1. Amatör Küme'ye yükselmiştir.<br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitDmSgpljU8p37rlP5ZDZmWxLLjIdT4J8yKQYy2yu0fpv3e_MKL1iPGS3JlIIve5mW6-1aQk0_uc4NTfPX7j_FXSThIB4UVI_ffyN7_U3ztY5yyXtXMkxhbFSJZAGak3UUxzTpXTq2eJu5/s1600-h/aladag-temmuz.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 258px; height: 172px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEitDmSgpljU8p37rlP5ZDZmWxLLjIdT4J8yKQYy2yu0fpv3e_MKL1iPGS3JlIIve5mW6-1aQk0_uc4NTfPX7j_FXSThIB4UVI_ffyN7_U3ztY5yyXtXMkxhbFSJZAGak3UUxzTpXTq2eJu5/s320/aladag-temmuz.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5368429585904814786" border="0" /></a><br /><br />Kulüp futbolun yanında kayak, dağcılık, voleybol, tekvando ve okçuluk alanlarında da faaliyet göstermektedir. Resmî sitelerini merak edenler: <a href="http://www.hacilarerciyes.org.tr/">Hacılar Erciyesspor</a><br /><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgLubmDe8Q9Wxjygzz-NhaPopaMoLN3JWHx01eCo7Lzna7K3c4tNBNOUbePrLAbEeR99n1RHvrE9_MW6rehcrU7KLi11VwWWlw6_N6ZKrakcIfC2Iwg2pHU2A1z1MY4y07fXc4BUAYtr4Lm/s1600-h/kiranardi.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 258px; height: 172px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgLubmDe8Q9Wxjygzz-NhaPopaMoLN3JWHx01eCo7Lzna7K3c4tNBNOUbePrLAbEeR99n1RHvrE9_MW6rehcrU7KLi11VwWWlw6_N6ZKrakcIfC2Iwg2pHU2A1z1MY4y07fXc4BUAYtr4Lm/s320/kiranardi.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5368430722742413666" border="0" /></a><br />8 Mart 2009'da kurulan futbol takımının Süper Amatör 2. Küme'den 1. Amatör Küme'ye yükselişi ise takdire şayan. Hacılarlılar bu kadar çok alanda faaliyet gösteren bir takıma sahip oldukları için çok şanslılar.Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-73128085870537257762009-07-28T21:58:00.005+03:002009-07-28T22:22:17.048+03:00Can Alıcı Şarkılar # 11<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://i.stream.cz/video_flash/7286/147286.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 524px; height: 314px;" src="http://i.stream.cz/video_flash/7286/147286.jpg" alt="" border="0" /></a><br />U2... Gayet can alıcı şarkıları olan saygıdeğer yüce grup. Arkasından Radiohead dinlendiğinde tarifsiz bir haz yaşanması ihtimali yüksektir. U2 denince aklıma Electrical Storm ve Stay şarkıları gelir. Tercih okuyucunun bu sefer...Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-28141789951475630362009-07-28T21:47:00.005+03:002009-07-28T21:53:57.071+03:00Mekap<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJf8ZFSLRye9yaXlvzj8Cqj67K7AsNJKbxjvlKE_6-TzgOrvafdZFQhQJXOaLL2_huHx0KawXC2Fsvm8BVmYO3vH3UVMlIxJGBDg5PhfQWtihaupxrA5eHf2vNg3L5PQ_mPcxPPHExxOlE/s1600-h/Mekap.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 313px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhJf8ZFSLRye9yaXlvzj8Cqj67K7AsNJKbxjvlKE_6-TzgOrvafdZFQhQJXOaLL2_huHx0KawXC2Fsvm8BVmYO3vH3UVMlIxJGBDg5PhfQWtihaupxrA5eHf2vNg3L5PQ_mPcxPPHExxOlE/s320/Mekap.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5363585067625812370" border="0" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhBUYQwX4Zopi5UvTCmIL6tY70FEo6MYRvWNx-Ncrswfx3nGB_7EopM_yQuhkmuEgqQkowZ-efHtJGUPArnP-w8fpjalrIJ8n1dYKxHi-OEFmw56pMQGvfpqIHjTQDHjHVXfnqa7kn3Ma_e/s1600-h/mekap2.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 316px; height: 320px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhBUYQwX4Zopi5UvTCmIL6tY70FEo6MYRvWNx-Ncrswfx3nGB_7EopM_yQuhkmuEgqQkowZ-efHtJGUPArnP-w8fpjalrIJ8n1dYKxHi-OEFmw56pMQGvfpqIHjTQDHjHVXfnqa7kn3Ma_e/s320/mekap2.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5363584953564373394" border="0" /></a><br /><a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgr7ZJ1J3dcpnlbjexLSkoyaXRzRL8k7VfuLWYVx3q8e_ESY5Iqvk3nGQLVEn0V_g6ZatdTua3oMw0tTHrYGuN4yYvJKDzBE6o5rPtDyYDtgZEWnoiy3vdd6ZdQUYbSYKGnwVNhKEH9wsoN/s1600-h/mekap3.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 200px; height: 240px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgr7ZJ1J3dcpnlbjexLSkoyaXRzRL8k7VfuLWYVx3q8e_ESY5Iqvk3nGQLVEn0V_g6ZatdTua3oMw0tTHrYGuN4yYvJKDzBE6o5rPtDyYDtgZEWnoiy3vdd6ZdQUYbSYKGnwVNhKEH9wsoN/s320/mekap3.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5363584845278017314" border="0" /></a><br />Forumlarından birinde converse giyen komünistlere yönelik bir eleştiri mesajını okurken aklıma geldi. Türk-İtalyan projesidir kendileri ama ilk yerli ayakkabı olma özelliğini taşır. Dağda,bayırda,yürüyüşte her yerde sapasağlam kullanılan bir ayakkabıydı. Babam 90lar'da yana yakıla Mekap arardı, niye bu kadar aradığını çocukken anlayamamıştım ama birgün giydiğimde anlamıştım. Belki de onu giyme ayrıcalığına sahip son insanlardandım. Nitekim 90lar'ın ortasında maalesef fabrikası kapatılmıştır ama şu aralar yeniden cılız bir şekilde olsa dahi faaliyet göstermekte. Kendisi Türk Converse'idir nazarımda.Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-48158068885822953092009-07-11T20:09:00.002+03:002009-07-11T20:11:29.134+03:00Gelmiş geçmiş en ilginç CM hatası<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZ8PPm4qqVZkWSA2g5CwXy8HRn7T8C4pVUY8y8P4HvYLAWMvns0ehGE4Eh-XxwKLN9lcka8fVk97QPntjXuuvsE2tBHlPspPsyqaMp3AFmdpUCI91dETKA1gSuJHgP96iMYeAUVDJXyrH7/s1600-h/giresunspor.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 240px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZ8PPm4qqVZkWSA2g5CwXy8HRn7T8C4pVUY8y8P4HvYLAWMvns0ehGE4Eh-XxwKLN9lcka8fVk97QPntjXuuvsE2tBHlPspPsyqaMp3AFmdpUCI91dETKA1gSuJHgP96iMYeAUVDJXyrH7/s320/giresunspor.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5357251146448519586" border="0" /></a>Aslında maçın skoru 2-2 ama nasıl oldu anlamadım, attığım gol sayılmadı. 2-2 bitmesi gerekiyordu maçın. Hakemi de yeneceğiz anlaşılan(:Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-81827425142794317912009-07-04T13:42:00.004+03:002009-07-04T20:26:02.267+03:00Can Alıcı Şarkılar #10<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="http://991.com/NewGallery/Pink-Floyd-Comfortably-Numb-438742.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 350px; height: 375px;" src="http://991.com/NewGallery/Pink-Floyd-Comfortably-Numb-438742.jpg" alt="" border="0" /></a>Hani bazı şarkılar vardır yıllara meydan okurlar. Bazen şarkıyı söyleyen unutulur,bazense hem şarkının kendisi efsanedir,hem de söyleyeni. Pink Floyd-Comfortably Numb şarkısı ikinci gruba dahildir. Tüm zamanların rock soloları için yapılan best of tarzı albümlerde daima bu şarkı kendisine yer bulmuştur. Bir arkadaşım sormuştu, klibini hiç izledin mi diye. Klibi benim demiştim. Klbi izlenmemesi gereken,şarkıyı dinledikçe kendi zihninizde silüetlerin,hayallerin belirmesi gereken bir şarkıdır kendileri. Plasesi ise Led Zeppelin'den Stairway to heavendır. Gene Pink Floyd'dan Echoes'u dinleyerek bünyenizdeki can alıcı noktaya en tesirli etkiyi bırakmanız daima mümkündür.Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5830559698642541258.post-83074802920343917562009-07-04T13:28:00.003+03:002009-07-04T13:36:28.272+03:00İzlenesi bir dizi: Canım Ailem<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQvMRgCIWUTVGndAf12ju8ZS7-kqMrTlrATw4CxnHfwqash7QMFqdaWSUd12bi1Z5zDwOXSoBKH99I4Wx4LXEXPYrDXmyCWYotSgQGDexCfD3kX2iG36OL3gAkDJe9eAMFvSHqCv1GHYuw/s1600-h/canimailem.jpg"><img style="margin: 0px auto 10px; display: block; text-align: center; cursor: pointer; width: 320px; height: 196px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiQvMRgCIWUTVGndAf12ju8ZS7-kqMrTlrATw4CxnHfwqash7QMFqdaWSUd12bi1Z5zDwOXSoBKH99I4Wx4LXEXPYrDXmyCWYotSgQGDexCfD3kX2iG36OL3gAkDJe9eAMFvSHqCv1GHYuw/s320/canimailem.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5354550563782384434" border="0" /></a>Televizyon izlemeyi pek sevmiyorum ancak cnbc-e dvd kuşağı,ustalara saygı kuşağı ve Discovery Channel'la sınırlı kalmıştır televizyonla geçirdiğim vakit. Ancak çocukluğumda Olacak o kadar ve ince ince Yasemince gibi esprili eleştirel programların yanında Süper Baba ve Baba Evi gibi iki aile dizisini takip etmiştim. Bu iki diziyi takip etmiş insanlar için Uğur Yücel yönetmenliğindeki Canım Ailem yegane önerimdir 2009 yılı için. Özellikle Halim karakterini canlandıran İlker Aksum'un oyunculuğu için özellikle takip ediyorum. Dizi şu an yaz tatiline girse dahi izlemeyenleri için internette eski bölümleri mevcut.Roy Keanehttp://www.blogger.com/profile/00012468264095468211noreply@blogger.com1