22 Kasım 2008 Cumartesi

İncelikler yüzünden | 11

-Bazen öldüğümü düşünüyorum.Biricik anacığımın,anneanneciğimin, babamın, az ama öz dostlarımın gözyaşlarını... Yaşamak için çabalamıyorum ama ölüm sonrası durum aklıma geldiğinde de ölmek istemiyorum. Öyle ince bir çizgiymiş ki yaşamla ölüm arası. Daha İrlanda'ya gidecek gezecek belki de yaşayacaksın,gençken MK1 yaşlanınca bir Dodge Charger süreceksin, Allah'ın cezası işletme diplomanı alıp kep törenine sarhoş geleceksin, o diplomayı aileme gösterip onların mutluluğunu buruk da olsa izleyeceksin, tarih profesörü olup ülkemiz tarihini Avrupalılar'ın şekillendirmesini engelleyip Avrupa'nın canına ot tıkayacaksın can dostunla aynı eve çıkıp sabahlara kadar 6-6 biten FIFA maçları oynayacaksın, belki hayatının kadınını bulup evlenip çok mutlu olacaksın, çok sevdiğin Tavlusun'una kavuşacak dede yadigarının yok olmasını engelleyeceksin,çocuğunu safkan Erciyessporlu yapacak,onu Erciyesspor altyapsına verecek Zidane düzeyinde futbolcu bile olsa başka hiçbir takımda oynamadan sadece Erciyesspor'da 17 veya 38 nolu formayla attığı golleri izleyeceksin gibi bazen tutarlı bazen de uçuk hayaller geliyor aklıma. Kavak Yelleri'ndeki Efe gibi yamuk ağız bir gülümseme oluşuyor.Sonra alt dudak bir çocuk misali bükülüp yerini hüzüne bırakıyor.

-Biricik dedem keşke yaşasaydın... Her gün çok sevdiğin beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın şarkısını dinlerim. Sen varken hayat başkaydı. Rahmet istiyorsun sanırım ki adını andırdın gene. Keşke ben de senle beraber ölseydim. Asla kopmazdık dede-torun olarak. Sensiz içilen her çorbanın tuzu eksik,her ekmek saman, her yağmur hüzünlü, her güzellik çirkin. O mavi gözlerindeki ışıkla aydınlandık biz. O ışık olmadan önümüzü göremiyoruz koca çınar! Dallarının tatlı tınısı kulağımda çınlanıyor,gözlerime buğu olarak dönüyor. Bir kez daha olsun rüyamda göreyim seni lütfen. Senle vedalaşalı 5 yıl oldu ama her 25 Haziran değil her gün acım aynı şiddette. Ölüm fani ama funny dünyanın en soğuk şakasıdır insanlığa. En soğuk şakandı ölümün birtanem mavi gözlü dedem. Ben senle bir kez olsun emektar Kartal'la sol şeritte 40 km hızla gidip yılların yıprattığı kasetten boğuk boğuk çıkan tınıda bir tatlı huuuzuuuuur almaaaya geldiiim ah Kalammmmııııştaaaaaa ah Kalamııııııışta'yı dinlemek istiyorum.

- 10 ve 11 numara yaramadı. Sen defansın vazgeçilmez adamısın be abi diyorlar. Gerçekten de en zorlandığım incelikelr yüzünden serisi.Bu seferki tamamen kişisel oldu. Blogsal konulara değinmişken çok da sık yazmamama rağmen ısrarla takip eden herkese teşekkürlerimi sunuyorum. 20000. tıka da ulaştık.Blogun 1 yaşını kutlayamadık bari buna sevineyim.Narsist tutumu sevmiyorum.Yok benim blogum aslan,kaplan,ben istersem nice dağları deviren yazılar yazarım şeklinde havalara(trip) giremem. Kendi halinde paranoyak bir zatın not coool hatta never cool but original tadında kafasına estiğinde yazdığı üç beş cümlecik işte. Not cooldan kasıt blogun tribünlere oynamayışı but originalsa kopyala yapıştır üç spor haberi bir taş hatun resimli bloglara inat çamurdan olsun bizim yazımız olsun abi mantığıdır. Ne mantık ama(!)

Hiç yorum yok: