16 Ocak 2011 Pazar

Çamurdan olsun ama bizden olsun!


Kilitbahirspor

Gerçek futbol aşıklarının, iddaaya, digiturke tapınmayanların içi gitti değil mi bu fotoya? Arka fonda o devir için bile son derece mütevazi Çanakkale evleri, toprağı bile doğrudürüst düzlenememiş zemin, elle değişen skor tabelası, stadın içinde kalan ağaç, futbolcular... Panter kaleciler, tekme tokat oynayan tekmeye kafa koyan kasap ve cesur yürek defanslar, en ufak bir tartışmada yumruk yumruğa giren sahafa ise fırtına gibi esen bıçkın ortasahalar, leblebi gibi gol atan göbekli koşamayan forvetler... Kimi balıkçıdır, kimi kasap, kimi bakkal, kimi başka birşey... Ama bizden birileri. Orası kesin!

Sevemiyorum digiturksporları, iddaa denen rezil oyun için maç satılışını... Lüks stadlardan maç izlemeyi... Takımların adına sponsor eklenmesini. Yılların Çanakkalespor'una bakın, Dardanelspor A.Ş olduğundan beri kim gidiyor maçlarına, 2. lig kırmızı grupta düşmemeye oynamıyor mu?

Bu kareyi hayal ediyorum. Bir taraftar olarak parçası olabilmeyi. Bir elimde pipetle içtiğim gazozum, tozdan öksürüğe boğulmayı, sıcaktan ve gölge bir yer olmadığından tepeme güneş geçişini, muhtemelen tanıdığım olacak futbolcularla sahaya girerek yaşayacağım gol sevincini... Futbol işte budur.

Futbol o trilyonluk stadlarda ülke başbakanlarının açılışını yaptığı maçlar oynamak değildir. Futbol şifreli bir kanalda sıcaktan soğuktan etkilnmeksizin televizyon taraftarlığı yapmak değildir, başarıya endeksli takım tutmak yerine lokalist olmaktır, yaşadığın yerin takımını tertemiz çıkarsız başarıya bağlı olmaksızın yağmur çamur demekten kimseye sarmadan tertemizce tutmaktır.

Kilitbahirspor, Geliboluspor, Kayseri Demirspor. Böylesine şerefli, köklü ve mahalli takımların varlığını sürdürebilmesi ve hakettikleri yerlere gelebilmesi dileklerimle...






Tasarruf haftası!


Eskişehir Büyükşehir Belediyesi başkanı Yılmaz Büyükerşen'den zekâ dolu gönderme