-Sigaraya savaşımın 8. haftasında mağlup oldum. 1 paket bitmiş. İki haftadır süren iştahsızlığın üstüne tuzla biber oldu bu mağlubiyet. Tiksiniyorum sigaradan. Dramatik bir anında ortaya çıkmıştı hayatımın. Hayatımı anlamlandıracağını düşündüğüm insanın reddiyle başlamıştı onla serüvenim. Lisemizin yanındaki trafoya gidip sigara içince çözülüyordu sanki sorunlar. Çocuk aklı işte. Yıllar o insansız geçti ama o insanı yıllar sonra tam bulmuşken bu sefer kendi hatamla kaybettim. Geri kazanılır mı bilmem ama bugün o trafo günlerini yadettim adeta. Bugüne kadar içtiğim her sigara için pişmanım ama bugünküler hariç.
-Hatalar insan içindir. Yapılan hata insanlık dışı da olsa bunlar insanın kulağına küpe oluyor belki de hani şu hep bize anlatılan klasik hikaye gibidir durum: Küfürbaz bir çocuğa babası pano alır. Çocuğa her küfredişinde panoya gidip çivi çakmasını rica eder. Küfretmeyi bıraktığında ise çivileri çökmesini ister. Çocuk ilk günlerde küfretmeye devam eder ama bir süre sonra panoya çivi çakmaktan yorulur ve küfretmeyi bırakır. Panodan çivileri söker. Babası ise küfretmeyi bırakmış olabilirsin ama o panodaki izler daima kalacaktır der. Hatalar da işte bu yüzden ders verir insana.
-Yıllardır limitli internet kullanmaktaydım. Ayda 29 ytl olarak gelen faturam son 4 ayda 60 ytlnin altına inmedi. Ucuz etin yahnisi pahalı oluyor maalesef. Sınırsız internete çevirdim. Hiç olmazsa artık ayda ne kadar fatura ödeyeceğimi önceden bileceğim.
-İstanbul'dan gelenler Ankara'yı Ankara'dan gelenler İstanbul'u karışık buluyor. Adeta gizli bir kanun varmışçasına ikisini birden sevene ise ömrümde denk gelmedim. İkisini birden sevmeyenler ise genelde İzmir'i tercih ediyor. Üç İstanbul takımı gibi bu üç şehrimiz adeta. Ya da ilkokuldaki üçlü küme kesişimi gibi. AUBUC dendiğinde o üçlü şekli hatırlamayanımız var mıdır?
-Takımımdan hayatımda ilk kez bu sezon hiçbir beklentim yok. Zoraki uydurduğum beklenti 1. ligden düşmemek sanırım. Şehrin üvey evladı olarak bizim takımımıza yapılacak yatırımların oy deposu olarak kullanılmasındansa şu halimizi kabullenmiş durumdayım. Yalnız belediyenin kuklası olmayan bir yönetimin gelmesini beklemek de sanırım en doğal hakkım. Sadece Erciyesspor'u tutanların kurduğu taraftar derneğimiz ise yegane umudumuz olacak. Umarım birileri tehditler savurarak tribünlerdeki tekellerinin derdine düşmezler. Uzak durmaya çalışsam da tribün tozu yutmuş biri olarak sanırım maçalrda asla küfretmeyen kavgadan gürültüden uzak çizgimi bu yeni oluşumda da yaşatmaya çalışacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder